"Haydin Malatya da dolanağ" şiirin' den
Dişbudak cegeti başka bir alem
Bilmem yeter mi ki yazmaya galem.
Yazımı oğusaydı rahmetli,
Manşet yapardı Bahattin Erdem
Çınarın dibinde yanar hep mumlar
Dişbudağın suyu gudümlü anam.
Biraz da ben içem, yüzümü yuyam
Mercimekli pilav dibini dudmuş
Gatığı yanında guru soğanmış.
İki gatlı bembe ev ne de gözeldi.
Şevki Ağzıtemiz’in evi özeldi
Havuş bacı çığartmalı evde oturur
Cercis öskürdü mü Ağhpınarda duyulur
Mahle şenngini sorarsan eğer,
Sütçü Nayime, terzi Medaha
Falcı Hanife’ynen ekmekçi Emine.
Erken galğağ tandır var yarın sabaha
Takavutların Gadriye’yle Kemal’in tek kızı,
Betül el üstünde, çok nazlı evin yıldızı
Geyerdi toz pembe tüllü,
Gabar gabar elbise.
Kıskanırdı mahallenin kızları,
Her kim görürse
Barbaros okulu, ğaşğaş tarlası
Çağaların ğaşğaş çalma sevdası
Dört ayağa görünmeden girdiler.
Üç beş ğaşğaş çalıp hemen geldiler.
Çalılarla çevrili dedenin bağı
Kollayın çocuklar solu ve sağı
Dedeye görünmeden bağhçaya girmek
Maharetti meyva çalıp övünmek
Berber Said’in anası çoğ hünerliydi
Oğuyup üfeleyince al garısı giderdi
Haraçların İbrahım’ın ortanca oğlu
Oğuma bilmeyenlerin mektubunu oğurdu
Daşcılar, Boklugiller, Eşşekciler
Guşcu Cemal ile Şekerciler.
Tatil olunca;
Takavutların hacı anaya
Kuran’a giderdi öğrenciler.
Dişbudak cegeti beyle vesselam
Sağlara da yollayağ burdan selam
Topal Fado teyze nur içinde yat
Ne çabuğ geçiyi yaşam ve hayat