ÜSKÜDAR / ZEYNEP- KAMİL HASTANESİ ÖLÜMSÜZ BİR AŞK
Zeynep Kâmil hastanesinde Ortapedi Doktoru Başhekim yardımcısı Malatyalı Bülent Topaloğlu' nu ziyarete gitmiştim. Başhekimlik binasının ikinci katına çıkarken merdivenlerde iki yanında büst dikkatimi çekti.Büst'ün birinde Malatyalı Yusuf Kamil Paşa, diğeride eşi Zeynep Sultan aitti. Hemşerim Dr. Bülent Topaloğlu ile Malatya sohbet i ettikten sonra hastane hakkında da kısa bir bilgi verdi .
" Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın kızı Prenses Zeynep Hanım ve eşi Sadrazam Yusuf Kâmil Paşa tarafından 1862'de yaptırılan ve İstanbul'un ilk özel hayır kurumu olan Zeynep Kâmil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin tarihi binası ile türbesinin restorasyonuna 5 yıl önce başlandı. İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda baştan aşağı yenilenen tarihi hastane binası, idari hizmet binası olarak hizmet vermeye devam edecek.157 yıllık tarihi hastane binası ve hemen bahçesinde bulunan türbede resterosyon yapılarak halk hizmetine açılmıştır . " Dedikten sonra türbenin kapalı olduğunu anahtarının Üsküdar Belediyesinde olduğunu söyledi. Çaylarımızı içtikten sonra hastanenin ,türbenin fotoğraflarını çekmek için Dr. Bülent Bey'in odasında ayrıldım.
Hastane güvenlik görevlisi türbenin yerini tarif etti. Türbenin girişinde bir görevli kulübesi var. Türbe kapalı kapısına zincir bağlanmış asma kilit takılmıştı. Fotoğrafı demir pencerelerin arasından çektim.
Zeynep- Kamil Paşa'nın mezarının ortasında evlatlıklarının mezarı vardı. Türbenin dört bir yanını gezdim baktım türbe ile ilgili ne yapılış ne de tamir kitabesi vardı. Yetkililerin bir an önce bu eksikliği gidermesi için Tarihi Hastanenin ve Türbenin tarihçesini bir levhaya yazıp asmaları gerekirdi.
Sizlere günümüzde de hizmete devam etmekte olan bir hastanenin kuruluşunun altında yatan aşk hikayesinden bahsedeceğim.
"Bulunduğu semte de adını veren Zeynep Kamil Hastanesi 1862'de kuruldu ve bulunduğu semte de adını verdi.
Zeynep -Kâmil Hastanesi, Üsküdar’ın, sağlık hizmetini günümüze dek sürdürebilmiş en eski sağlık kuruluşudur. Bir diğer özelliği de, İstanbul’un ilk “hususi bir hayır müessesesi” olmasıdır.1 Kuruluşundaki bu özellik nedeniyle, Osmanlı dönemi hastaneleri içinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Hastane, YusufKamil Paşa ile eşi Zeynep Hanım’ın özel mülkleri olarak, hastalara “meccanen”
hizmet vermek amacıyla yaptırılmıştır.
ZeynepKamil Hastanesi’nin kitabesi: fihi şifaun li’nnas “Onda insanlar için sağlık vardır." yazılmaktadır.
*****
Ancak bu hastanenin hikayesi biraz farklı. "Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi” adıyla bilinen o yer aslında ölümsüz bir aşka ev sahipliği yapmakta. Mısırda doğan ve İstanbul'da sona eren bir sevginin hikayesini barındırıyor. 18'inci yüzyılın Ferhat ile Şirin'i olarak bilinen Zeynep ve Kamil'in hayatı bir hikaye değil gerçek. İşte 155 yaşındaki hastanenin hikayesi...
Yoksul bir ailenin çocuğu olan Yusuf Kamil, Malatya'nın Arapgir ilçesinde doğdu. Küçük yaşta yetim kalan Yusuf Kamil'i amcası Osman Paşa yanına alarak okuttu. Zeki, becerikli, dürüst ve çalışkan olan Yusuf Kamil, 21 yaşında Divan-ı Hümayun Kalemi'nde katip oldu. Yaklaşık 5 yıl İstanbul'da çalıştıktan sonra Mısır'a Vali Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın sarayına atandı.
Züheyla Zeynep Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın 3 kızından biriydi. Hidiv Sarayı'nın prensesiydi. Kahire'nin yoksullarına yardım eder, elinden geldiğince herkesin dertleriyle ilgilenirdi. Züheyla Zeynep ile evlenmek isteyenler çoktu ancak babası üzerine titriyor, kızına layık birini arıyordu.
Pek çok blogda ve sosyal medyada da yer bulan hikayeye göre kader Yusuf Kamil ile Züheyla Zeynep'i Kahire'de buluşturdu. Katip Kamil, Hidiv Sarayı'nda işe başladıktan sonra Vali Mehmet Ali Paşa ile tanıştı. Kısa sürede gözüne girerek güvenini kazandı. Konuşması ve yazılarıyla Vali Paşa'yı öylesine etkiledi ki bir süre sonra Mısır Hazinesi'nin katibi oldu. Yeni görevi nedeniyle sık sık valinin yanına çıkıyor, kızı Züleyha Zeynep'i görüyordu. İkisi de birbirinden etkilenmişti.
Bir süre sonra Yusuf Kamil, Vali Mehmet Ali Paşa'nın evladı gibi oldu. Hızla rütbe atlayan Yusuf Kamil, 30'lu yaşlarına geldiğinde Albay olmuştu. Bir gün Vali Mehmet Ali Paşa, Yusuf Kamil'i yanına çağırarak, "Zeynep ile birbirinize yakışıyorsunuz, kızımı sana nikahlıyorum" dedi. Dillere destan bir düğün sonrası Prenses Zeynep, Kamil ile nikahlandı.
Ancak sarayla bu evliliğe karşı çıkanlar çoktu. Kim oluyor da bu Kamil denen sıradan bir halk çocuğu Kavalalı ailesinden kız alıyordu. Evlilik o kadar tepki aldı ki Saray'ın huzuru kaçtı. Mehmet Ali Paşa, ortalık yatışsın diye Kamil'i İstanbul'a gönderdi. 1845 yılıydı, Sultan Abdülmecid kızı Adile Sultan'ı evlendiriyordu. Kamil, Mehmet Ali Paşa'nın tebriklerini ve hediyelerini sunacaktı.
Adile Sultan ile Kamil arasında sıcak bir dostluk oluştu. Abdülmecid, Kamil'i Mirimiranlık rütbesine yükseltti. Kamil Mısır'a geri döndüğünde bütün kayınbiraderleri ile Mısır'ın ileri gelen eşraf ve devletlilerini kendisine cephe almıştı.
Bir süre sonra Kamil ile Zeynep’in hayatı kabusa dönüştü. Önce Mehmet Ali Paşa, ardından yerine geçen oğlu İbrahim Paşa öldü. Yeni Vali Abbas Paşa, Kamil’e diş bileyenlerin başında geliyordu. Koltuğa oturur oturmaz Kamil’e boşanacaksın dedi. Direnince Asvan’a sürgüne gönderildi. Hastalandı, doktor istedi verilmedi
Ya boşanacaksın, ya zindanı boylayacaksın” dediler.. Tam zindanı boylayacakken, prenses Zeynep’in gönderdiği terliği aldı Kamil. Ve terliğin astarındaki gizli aşk mektubunu okudu. Mektupta, “Hastasın, zindana girme..Seni ömrümün sonuna kadar bekleyeceğim” yazıyordu. Kamil bu satırları okuduktan sonra gönül rahatlığıyla ve hiç tereddüt etmeden kendisine zorla uzatılan boşanma belgesini imzaladı.
Kamil’in sürgündeki üç ayı dolmuştu. Sultan Abdülmecid’i durumundan haberdar etti. Çok sinirlenen sultan Abdülmecid, Mısır Valisi Abbas Paşa’ya sert bir ferman gönderdi. Fermanda “Bizzat kendin Asvan’a gidip, Yusuf Kamil’i sağ salim buraya göndereceksin” yazıyordu. Ferman padişahındı.
Sürgün bitmiş, Kamil İstanbul’a dönmüştü.. Sıra Zeynep’i getirmeye kalmıştı. Yine bir yolunu buldu ve derdini Sultan Abdülmecid'e açtı. Abdülmecid, Abbas Paşa’ya yine bir ferman yolladı, “Tez elden Züheyla Zeynep hanımı İstanbul’a gönder” dedi. Abbas Paşa tez elden gönderdi Prenses Zeynep’i. Yıllar sonra Kamil ile Zeynep nihayet birbirine kavuşmuştu.. Zeynep ve Kamil'e ikinci kez nikah kıyıldı . Damadın şahidi Sadrazam Reşit Paşa, gelinin şahidi ise Şeyhülislam Arif Hikmet Bey oldu
Üsküdar’da bir yalıya yerleştiler. Zeynep, kocasına kavuşmasının mutluluğuna tutunmuş, iyiliklerini de artırmıştı. Tüm bu iyiliklerin ve aşklarının arasında yaş aldılar. Ama çocukları olmadı. Onlar da birçok yetime ana baba oldu. Sonra Üsküdar Nuhkuyusu'nda bir arsa aldılar ve 100 yataklı bir hastane kurdular. Hastalar burada ücretsiz bir şekilde şifalarını buldu.
Geri kalan her şey de en ufacık bir noktasına kadar düşünülmüştü. Göz kamaştıran bahçesi, külliyesi… Hatta külliyeyi bir de camii ile taçlandırdılar. Hatta zamanı geldiğinde yan yana ölümsüz aşklarıyla yatacakları türbeyi bile unutmadılar…
155 yıl sonra bugün, Zeynep Kamil Hastanesi'nin bahçesindeki türbede Prenses Zeynep ile yoksul delikanlı Kamil yan yana yatmaktadır.." Alıntı
*****
AŞKLARI SONSUZA KADAR BU HASTANEDE YAŞAYACAK
Hatta zamanı geldiğinde yan yana ölümsüz aşklarıyla yatacakları türbeyi bile unutmadılar. Yıllar sonra bugün, Hastanenin bahçesindeki türbede Prenses Zeynep ile yoksul delikanlı Kamil yan yana yatmaktadır. Çok insan Zeynep Kamil’i tek bir kişi sanır. Oysa bu hastane bize Zeynep Hanım ile Kamil Bey'den kalan bir hatıradır. 1862’de kurulmuş bu hastane, bugün bulunduğu semte de adını veren, “Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi” adıyla bildiğimiz o yer.
Mısır’da doğan, tarihin sevgi bahçesinde yeşeren ve İstanbul’da ölümsüzleşen bir aşktır “Zeynep Kamil Aşkı” Onlar 19’ncu yüzyılın “Ferhat İle Şirin’idir. Ve bu aşk hikâyesi efsane değil, gerçektir.
Üsküdar’ın Zeynep Kâmil semtine adını veren Zeynep Kâmil Çocuk Hastanesinde, yüzyılı aşkın bir süreden buyana dünyaya gelen tüm kız bebeklerin göbek bağları Zeynep, erkek bebeklerin göbek bağları ise Kâmil adıyla kesiliyor…
*****
ZEYNEP - KAMİL PAŞA TÜRBESİ
Türbe, eski Zeynep-Kâmil Hastahanesi önünde ve Salı Sokağı'na açılan bahçe kapısının sağ tarafındadır. İlk nazarda dört yüzlü gibi görülen türbe, köşe kırmalarının da sayılması ile sekiz yüzlüdür. Kurşun kaplı tek sağır kubbesi, bu yüzlere uydurulduğundan, parçalıdır. Tepesine pirinç bir alem yerleştirilen kubbe, mermer kaplı bir kasnak üzerine oturtulmuştur. Bu kasnağın altında mermer bir silme, türbeyi çepeçevre dolaşır. Türbenin köşe bağlantıları, pencere, kapı söveleri ve başlıkları, pencere altları tamamen mermerdir. Türbe, üç pencereden ve tek kapıdan ışık alır. Türbede üç mezar vardır. Kamil Paşa , Eşi Zeynep Sultan ve evlatlıklarının Ruhları şad olsun.
Yazı fotoğraflar: Fikri Demirtaş