Antalya’dan kötü oyuna rağmen bir puanla dönmüşsün…
Yönetim futbolcuların 1.5 maaş alacaklarını hesaplarına yatırmış…
Ödemeler yoluna girmiş…
Sakatlar iyileşmiş…
Saha kenarında Kaleci Ertaç talimatını bekliyor…
Stephen Patrick Mallan’ı yedek soyundurmuşsun…
Fernando Ruben Zuqui’yi 90 Dakika saha kenarında ısındırıyorsun…
Jody Lukoki’ye yer bile vermiyorsun…
Vasat oyununa ve formsuzluğuna rağmen Semih Kaya’da ısrar edip, sahaların en iyi stoperi Teenage Lingani Hadebe’yi saha kenarına almışsın…
Jetmir Topalli’ye bu kadroda sana yer yok diye sanki yemin etmişsin…
Mustafa Eskihallaç’ı bile düşünmemişsin.
Fofona’yı kadroya dahi almıyorsun.
Umut, Olcay ve Kubilay’a verdiğin şansı hiç kimseye vermedin.
Cuvea gidecek dedin başka bir şey demedin. Alınan sonuçlara bakan Yönetim de çaresiz Cuvea’yı göndermek zorunda kaldı.
Varsa yok sa da Umut’un rekor kırmasına kendini inandırmışsın.
Tam dört kez beni sahadan al diye işaret çakan Kubilay Kanatsızkuş’a devam oyna diye karşılık verebiliyorsun…
Oynanan oyunda ne bir sistem var ne de gözle görülen bir taktik.
Rakibin bireysel hatalarından gelen iki golle de birde öne geçmişsin.
Dakikalar 70’i aşmış sen hala sahada gezinmekten başka bir iş yapmayan Umut ve Kubilay’ı oyundan almayı dahi düşünmeyi bırak bir kenara inat ediyorsun.
İşte böyle maçlarda Teknik adamların bilgisi ve becerisi ortaya çıkar. 70 Dakika üstün oynayan Konyaspor, yaptığı değişikliklerle Yeni Malatyaspor’u çökertmeye başladığını biz tribünden gördük sen saha kenarında göremedin.
Konyaspor’un genç teknik adamları kaleci Abdulsamed’in zaaflarını da öğrenmiş olacak ki, Diamonde’nin 71. Dakika da Füzesine Abdulsamed kafasını yana çevirmek zorunda kalmış top ağlarla buluşmuştu. Ardından ikinci gol derken, gelen üçüncü gol, Yeni Malatyaspor tam bir şoka uğramıştı. 10 Dakikada 3 gol bulan Konyaspor galibiye ulaşmış, kendi kariyeri ile övünen Hamza Hamzaoğlu’nun bilgi, becerisini yerle bir etmişti.
Hamzaoğlu ise Umut ve Kubilay’a hala devam işareti yapıyordu.
Hele hele maçın ardından beceriksizliğini şansızlığa bağlaması tam bir aymazlıktı.
Kendi beceriksizliğini görmezden gelen Hamzaoğlu’nun bundan sonra Yeni Malatyaspor’a yararlı olması çok zordur.
Maçtan sonra ne diyecek diye merak ettim… Şansızlık demez mi? Sen Malatyalıları aptal ve spordan anlamayan geri zekalı mı sanıyorsun bre zavallı. Malatya’dan ne Teknik adamlar gelip geçti.
Nihat Atacan gibi beyefendi ile namağlup şampiyonluk yaşadık. Özkan Sümer ile umutlandık, Yılmaz Vural ile şahlandık, Ziya Doğan’la ne deplasmanlar dolaştık. Popescu, Sunderman Malatya’da gelip geçtiler. Erol Bulut Malatya’da zirve yaptı. Sergen Yalçın kalbimizde taht kurdu. Hikmet Karaman bile kalpleri kırmadan gitti, Kemal Özdeş de.
Ama senin gibi Teknik Adam hiç Malatya’ya gelmedi. Kendi sonunu kendin hazırladın. Yaptıkların yapacaklarının teminatı oldu sanki.
Bu nedenle artık gitme zamanın gelmiş, hatta geçmektedir.
Ancak kendi, isteğiyle bu tiplerin gitmeyeceği de açıktır.
O zaman onu göndermek de Yönetime düşer.
Yeni Malatyaspor’a kimsenin zarar vermeye ve taraftarların şoklara uğratmaya, sporseverleri kahretmeye kimsenin hakkı yoktur.
Birkaç söz de Adem Büyük’e beyfendiye…
Maçın ardından soyunma odasına giderken, içeri girdikten sonra ve içeriden dışarıya çıkarken söylediğin sözler, hal ve hareketlerin sana yakışmadı. Adem Büyük böyle biri olamaz. Yeni Malatyaspor kaptanına bu hareketler yakışmaz.
Elbette yenilginin bir sorumlusu vardır. O sorumluya tepki gösterilmesi de doğaldır. Her tepki gösterene, kapıları zorlayarak, kabadayılık yapmak bir Milli futbolcuya hiç yakışmaz.
Malatyalılar seni çok sever, sözüne itimat eder, sana güvenirler.
Ama sende artık görüyorsun ki Hamzaoğlu ile olmuyor ve olmayacak.
Hamzaoğlu’na yol görünmüştür ama sana ihtiyacımız var.
Daha çok yıllar burada kalmalısın.
Sayın Başkan, Sayın Yönetim…
Lütfen görevinizi yapınız…
