Ne gereği vardı…
Yeşilyurt Belediyesi gibi güzide bir ilçemizin yönetimine seçilmişsiniz.
Biriniz Başkan…
Diğerleriniz Belediye Meclisi üyesi olmuşsunuz…
Kiminiz Başkan Yardımcısı, kiminiz Daire Müdürü olarak atanmışsınız…
Görevleriniz kanunlarla yönetmeliklerle belirlenmiş…
Size mi kaldı bilmem hangi ilden gelenleri Yurt dışına götürmek.
Hizmet pasaportu düzenlemek.
Yeşilyurt Belediye Meclisinden karar çıkartmak.
Sizce isimleri bilinen, bizce şimdilik meçhul kişiler için yasal olmayan evraklar düzenlemek.
Almanya’ya hülle yoluyla adam götürmek.
Aranızda hiç mi bir bilen yoktu…
Yol göstereniniz yok muydu?
Böyle bir şey olamaz diyen bir Allahın kulu çıkmadı mı?
Ne demek Yeşilyurt Belediyesini şahsi hesaplarınıza kurban etmek?
Yurt dışına adam kaçırmak için şehrin yöneticilerini bile oyuna getirmek?
Suçunuz büyük…
Bunun haklı bir yanı yoktur.
Mazeret kabul edilemez.
Tezgaha geldiniz ama Yeşilyurt Belediyesini de tüm dünyaya rezil ettiniz.
Malatya’yı ve Malatyalıları küçük düşürdünüz.
Amirallerin bildirisini bile geride bıraktınız.
Pandemi haberleri bile “Sizin 43 kişi ne oldu?” haberlerine yenik düştü.
Türkiye Yeşilyurt Belediyesindeki insan kaçakçılığını konuşuyor.
Dünya da haber kanalları Yeşilyurt’u haberlerini kullanıyor.
Neye yaradı?
Ne kazandınız?
İtibarınız yerle bir oldu.
Yeşilyurt’u, Malatya’ya ayıp ettiniz.
Ekmek yediğiniz kuruma zarar verdiniz.
Bu nedenle bu işin artık bir mazereti olamaz.
Hiçbir bahane bu işi kapatamaz.
Evet İç İşleri Bakanlığı soruşturma açtı, Mülkiye Müfettişleri olayı soruşturuyor.
Bir sonuç ortaya çıkacaktır.
Ancak siz Yeşilyurt Belediyesinin seçilmiş ve atanmış kişileri…
Sizlerin de yapacağı bir şeyler vardır.
Önce çıkın ortaya…
Özür dileyin.
Yeşilyurtlulardan…
Malatyalılardan…
Kamuoyundan…
Sonra da özrün gereği olarak “istifa” diye onurlu bir yöntemin gereğini yapın.
Soruşturma sonucuyla birlikte Adli makamlara hesap vermeye gidin…
Zira, Yeşilyurt’a zarar vermeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
Yeşilyurt’un hizmete ihtiyacı vardır.
Sorunlarının çözümünü beklemektedir.
Yeşilyurt’un tarihinde böyle bir rezalet olmamıştır.
Ayıp etiniz.
Kendinize bile zarar verdiniz…
Ama önce özür dileyin.
Başkan olarak…
Belediye Meclisi Üyeleri olarak…
Başkan Yardımcısı ve Daire Müdürleri olarak…
Özür dileyin.
Yanlışınızı kabul etmekle işe başlayın…
Yoksa bu ayıp kolay kolay kapatılamaz…
Hele hele hiç unutulmaz…