"Tüm çiçekleri kopartabilirler; ama yine de, baharın gelmesini asla engelleyemezler. " - Pablo Neruda
Kayısılar çiçek açtı
İlkbahar 21 Mart’ta başlar. Ancak, baharın müjdecileri genellikle bundan birkaç hafta önce belirir. Şubat sonu ve Mart başından itibaren ilk açan çiçekler bize önümüzdeki bahar günleri için heyecanlı bekleyişi anımsatır. Uzun, soğuk ve karanlık kış aylarından sonra bahar, doğaya yeni bir hayat getirir. Günler uzar, çiçekler açmaya başlar, ağaçlar ve çalılar yeniden filizlenir ve hayvan dünyası kış uykusundan uyanmaya başlar.
Yeşilyurt - Bostanbaşı ( Barguzu ) 370 yaşında Kızılcık ağacı
Baharın gelişini müjdeleyen Nevruz, tüm dünya da ve ülkemizde her yıl 21 Mart tarihinde kutlanmaktadır. Dünya genelinde Anadolu ve Orta Asya ülkeleri tarafından kutlanan geleneksel bir bayram olan Nevruz, yeni yıl, doğanın uyanışı ve bahar bayramı olarak adlandırılmaktadır.
"Doğa Ana yavaş yavaş uyandı
Cümle yeryüzünde , canlar dillendi
Dargınlar barıştı türkü söylendi
Nevruz bayramında yıl tezelendi."
F. Demirtaş
Baharın gelişi heyecanlandırır tüm canlıların yüreklerini. Doğada saklı kalan tohumlar çatlar, yarılır, doğuda gümrah şölenlerin mekânı olur adeta.
Her bahar bu yeniden diriliş, toprağın bağrından, kış uykusundan uyanan nice ağacların, kırlar ve bayırların rengârenk çiçeklenişine, kadar uzanır.İlkbahar geldiğinde doğanın göz kamaştırıcı güzelliği bir anda ortaya çıkar.
Nar Çiçeği
Ağaçlarda bir telaş, bir hazırlık, görmeye değer. Her gün bir ağaç bazen de bir kaç ağaç birden çiçekli elbiselerini giyerek bahar defilesine katılıyor. Her şeye karşın güzel görünmek zorunda olduklarının bilincinde ve çabasındalar. Dost var düşman var.
Gelincikler
Renklerin düğünü var doğada yerlere yeşil halılar serildi. Hani şu sarı, kırmızı çiçekli olanlar. Kardelen , papatya, gelincik, menekşe, nergis, çiğdem desenli rengarenk kır çiçekli bezeli halılar. Doğada her ağacın dallarında rengarenk çiçekler ile sanki toprak vazolarda göğe doğru uzanıyorlar. Ağaçlarda yerlerde ceviz yeşilinden, fıstık, çimen yeşiline tiril tiril giysiler. Dağlar ve bulutlar sanki bir ressamın renk paletiyle sarhoş gibi ...
Şeftali Ağacı Çiçeği
İlkbaharı Malatya / Yeşilyurt- Barguzu'da bahçemizde yaşıyorum. Çevremi göğe uzanmış selvilerden bile yüksek beton apartmanlar sarmış. Rant canavarı önüne gelen tarım arazilerini bahçelerini yok ederek ilerliyor...
Bostanbaşı bizim bahçeden görünüm
Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde baharın gelmesiyle kızılcık, kayısı, şeftali, badem, erik, kiraz, ve armut ağaçları çiçek açtı. Çiçek açan meyve ağaçları, görsel şölen oluşturdu. Kuşlar bu şölene senfoni ile katılıyorlar...
İğde Ağacı Çiçeği
Sessizlik, tertemiz hava, cıvıl cıvıl kuş sesleri, alabildiğine yeşil bir ortam, insana huzur veriyor.
Her çiçeğin kokusu ayrı...İlkbaharda doğa natürel tonlar ve taze görünümlerle yeni hayat enerjisini müjdeliyor. Bahar aylarının en güzel kokularından biri. Evin her köşesine vazolara, bardaklara yerleştirilen iğde çiçeklerinin kokusuyla kanımın ılıklaştığını hissediyor, hayalini düşündüğüm Ağ Gülüm'ün kokusu hala burnumda saklı. O hem zamanın hem de mekanın dışında olsa da...Bu onsuz geçen beşinci baharım ...
Afyon- Çay İlçesinde öğretmenlik yıllarımızdan eşimle birlikte Haşhaş Tarlasında
"Her bahar bahçede bekleyip durdum
Yârin hasretiyle yanıp kavruldum
Her açan güllerden Ağ gül’ü sordum
Kara topraklara koydular seni"
F. Demirtaş
İlkbahar müjdecisi, renkleri ve kokularıyla herkesi hayran bırakan, en sevilen bahar ...Renkleriyle ayrı, kokuları ile ayrı büyüleyen her çiçek, her bir meyve ağacı, yeşillenmiş o incecik dallarına çiçeklerle bezenmiş en güzel süslü elbiselerini giyerek, en güzel kokularını sürünmüş olarak, biz insanlar ve diğer canlıların önünde bir nevi defileye çıkıyorlar. Ayrıca meyveleri ile de canlılara gıda ve şifa oluyorlar.
Elma Ağacı Çiçeği
Bir ağacın meyve vermesi için toprağını sevmesi yetmez! Ağaç meyve vermek için ilgi ister, sevgi ister. Bir çiçek bir ağaç sevilmezse kurur gider. Sevilirse yediveren olur, her mevsim renk renk açar. Her sene meyve verir.
Doğaya bakarak çiçekleri, çimenleri, domurları izleyerek geçiriyorum günlerimi. Doğadaki bu muhteşem dönüşümü izlemek yüreğime güç katıyor.
Bahçemdeki ağaçların çiçek açma zamanlarını takip ediyorum.
Aşık Veysel ne güzel demiş..
"Havaya bakarsam hava durumu alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yârim kara topraktır"
Kardelen
Doğada çiçekler içinde baharın müjdecisi kardelen, çiğdem ve söğüt çiçeğiymiş. Meyve ağaçlarında ise Malatya'da benim gözlemlerime göre; bahar defilesine katılan ilk önce baharın müjdecisi Şubat ayının sonlarında kızılcık ağacı çok erken çiçek açar, ama çok geç meyve veren bir ağaçtır.
Mart ayının ilk haftasında kayısılar, bademler gelinliğini giydi. Sonra erik ağaçlarının çiçeklerinden dallar görülmez oldu.
Erik Ağacı Çiçeği
Nisan ayının ilk haftası şeftali ağacı, nektarin başına pembe pembe taçlarını taktı. Nisan ayında ağaçlar bazen birlikte bazen aynı günlerde rengarenk baharlık bayramlık elbiselerini giydi. Bizim bahçede bahar defilesine katılan ağaçlar ...
Kızılcık, kayısı, armut, elma, kiraz, badem, vişne, alıç, muşmula,Trabzon hurması, iğde, nar, böğürtlen, hünnap, ıhlamur, ceviz, fındık, incir, dut, üzüm, ayva ...
Ayva Çiçeği
"Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek
Gönül bu sevdadan vaz mı geçecek" bu şarkı ile defile bitiyor.
Sonbahar gibi İlkbahar da fotoğraf mevsimidir. Belki de son resimler çekilmektedir kim bilir. Şu ağaçlardan, dallarda bir şeyler arayan kuşlardan, ya da onları fotoğraflamaya çalışan, fotoğraf çektiren insanlardan kaç tanesi, gelecek ilkbaharda burada karşılayacaktır? İnsan değişecek, mekân değişecek, zaman değişecek, her şey değişecektir. Doğanın döngüsü devam edecektir.
Karamanlı Aşık Gufrani ne güzel dile getirmiş Doğanın döngüsünü..
"Katre idim ummanlara kavuştum
Kaç bulandım kaç duruldum kim bilir
Alemleri kaç devredip dolaştım
Bir sanata kaç sarıldım kim bilir
Armut Ağacı Çiçeği
Yeşil Malatya’nın bağlarından önce Aspuzu yok oldu, şimdilerde Tecde ve Karakavak , Barguzu, Kileyik “elden” çıktı.
Kentin imarından, insanına sağlıklı mekanlar yaratılmasından sorumlu olan belediyeler, “rant” uğruna kentin hava koridorlarının önüne birer beton perde de olan yüksek katlı binalara izin vererek, beton manzarayı yarattılar.
Kiraz Ağacı Çiçeği
1930 yıllarda Malatya Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yapan Bayrak şairimşiz Arif Nihat Asya. Malatya’da bulunduğu dönemde, kentin değişik semtlerini, köy ve kasabalarını tanımış, buraların doğal güzelliklerinden etkilenmiş ve duygularını da dizelere aktarmıştır. Bunlardan iki şiirle yazarımızı rahmetle analım.
TECDE
Yunrun, kıyılardan size gelmiş kadını
-Mademki yazınTecde’de bulmuş tadını-
Dallarda, yemişlerden uzakta yarın
Bir kız doğurursa, Tecde koysun adını.
*
Pembem, yeşilim, tadım, kokum müjde benim.
Altın yemişiyle dallarım secde benim
Diller der ki, “Malatya’nın gözbebeği”
Yaz kalbine ey yolcu: Adım “Tecde” benim!
ÇARMUZU
İkramdı taşan, Orduzu’dan Barguzu’dan.
Kaç kerre gönül nasip aldı Çarmuzu’dan
Her dal ve her el sunardı bir başka yemiş,
Her sofra ziyafeti çebişten, kuzudan…
Yöneticilerimizden, ülkemizde ve kentimizde, doğanın ve kültür varlıklarının tahribine, tarım alanlarının imara açılmasına, yaşadığımız çevrenin rant baskısıyla tamamen betonlaşmasına yol açan politikalara son verilmesini 'daha iyi bir dünya', 'daha yaşanır bir çevre' için talep ediyoruz.
Fotoğraf Galeri