Malatya’da kayısı rekoltesi belli olmaya başladı.
Don olayları, fırtına, soğuk dalgalar kayısıya önemli oranda hasar verdi.
Bazı bölgelerde kayısı ağaçlarında meyve görünmezken bazı bölgelerde verim iyi görünüyor.
Malatya dışındaki, Baskil başta olmak üzere, Elbistan, Adıyaman, Sivas ve Kahramanmaraş’ın bir bölümünde de kayısı üretimi önemli gelişmeler sağlamıştır.
Bu nedenle Malatya kayısı üretimi ile komşu illere bağlı ilçelerde yapılan üretim toplam rekolteyi belirleyecektir.
Eskiden beri söyleriz, yazarız, konuşuruz.
Kayısı rekoltesi ne kadar olursa olsun bu fiyatlara yansımamalıdır. Yani kayısı rekoltesi az olduğunda fiyatlar anormal yükselmemeli, rekolte yüksek olduğunda da fiyatlar yere çakılmamalıdır.
İşte bu nedenle rekolteyi gerçeklerden uzak, maksatlı olarak düşük belirleyerek fiyatların yükselmesini sağlayacak masala asla inanmayınız. Rekolte ne ise fiyatlarda ona göre belirlenmelidir. Malatya ve çevre illerde kayısı dikim alanları sürekli artmaktadır. Baskil’de ifade edilen rakamlara göre kuru kayısı rekoltesinin 20 bin tonu çoktan geçtiği belirtilmektedir. Elbistan’da üretimlerde artışlar yaşanmaktadır.
Malatya’nın tüm dağları taşları kayısı ormanına dönmüş durumdadır. Kapıkaya ve Boztepe barajlarının devreye girmesiyle kayısı bahçeleri hızla kurulmaya devam etmektedir.
Kısacası Malatya’da kayısı üretimi tavan yapmaya devam etmektedir. Tarım ne kadar bitti dense de kayısı üretimi bu tespitlerin tamamen dışında kalmaktadır. Tarımda sorunlar yaşanıyor ama Kayısı ekim alanlarının azalmasına ya da kayısıcılıktan vazgeçildiğini gösteren bir gelişme henüz yok.
Malatya tarımı diğer alanlarda uzaklaşsa da Kayısıcılık tam gaz devam etmektedir.
Bu nedenle kayısı üretimiyle birlikte kayısı pazarları da hızla artmaktadır.
Malatya kuru kayısı tüketimi yurt dışına yapılan ihracat miktarı 100 bin tonlara dayansa da yurt içinde de önemli oranda bir tüketim pazarı oluşmuştur.
Yurt dışına 100 bin ton kuru kayısı ihracat rakamına ulaşan Malatya, yurt içinde de, tüketim miktarı 30 bin tonları geçmiştir.
O nedenle kayısı da rekolteden değil, yapılacak oyunlardan korkulmalıdır.
Rekolte miktarı her ne olursa olsun, rekolteye göre değil kayısının gerçek değeriyle satılmasını sağlayacak fiyat politikası oluşturulmalıdır.
Geçen yıl Toprak Mahsulleri Ofisi ilk kez kayısı alımı yaparak fiyatları dengeledi. 4 Numara kuru kayısıya 3 dolar karşılığı olan 21 Lira fiyatla alım gerçekleştirdi. İşte bu fiyat yeni sezonda herkes tarafından baz alınmalıdır.
Kuru kayısının üreticiden alınış fiyatı 3 Dolar olmalı, ihracat fiyatı da 4.5 Dolar civarında olması en doğru olanıdır.
Toprak Mahsülleri Ofisi Haziran ayı içerisinde alım fiyatlarını açıklayıp Eylül ayı başında alımlara hemen başlamalıdır.
Bu sağlanırsa kayısıda fiyat istikrarı hemen sağlanır, üretici maliyetler nedeniyle malını satmakta aceleci davranmaz, alıcılar planlamasını ona göre yapar.
Kayısının fiyatı geçen yıl TMO tarafından 3 Dolar karşılığı olarak belirlenmiş ve bu fiyat uygulaması bu yılda eksiksiz devam etmelidir.
Bu fiyat düşmeyeceğine göre, rekolte miktarına kafayı takarak gereksiz manevralara girmenin anlamı olmadığı gibi ilgili kurumları baskı altına almanın da bir yararı yoktur.
Bırakın rekolteyi de TMO’nun alım yapacağı fiyatı bir an önce açıklamasına kafa yorun. Siyasetçilerimizi ona göre bilgilendirin, TMO yönetiminin şimdiden göreve hazır olmalarını sağlayın. Geçen yıl alımlarda yaşanan sıkıntıların giderilmesini sağlayın.
Bundan sonra ne kadar rekolteyi düşük gösterseniz de, kuru kayısı da üretim miktarı sürekli yükseliş göstermektedir.
İşte bu nedenle rekolte senaryolarını bir kenara bırakarak, kayısı fiyatlarının oluşmasına odaklanın.
TMO’nun fiyat ve alım politikasına kafa yorun.
Alımdan önce alım fiyatını açıklamasını sağlayın.
Malatya’da kazansın Türkiye’de gururlansın.
Daha çok döviz gelsin…