Akçadağ -Malatya CASA Şehitleri Anıtı
Malatya-Kayseri yolunun yaklaşık 30. kilometresinde kahverengi yol işaret levhasında Akçadağ Casa Şehitlik Anıtı 2 km. yazılıydı. Yolun iki tarafındaki bahçeleri ve sulama kanalını takip ederek yol arkadaşım fotoğrafçı Hüseyin Koç ile sohbet ederek yavaş yavaş yolumuza devam ettik...
Özlemle beklenen yazın gülümseyen yüzü ağaçlarda kirazlar, dutlar olmuş. Pekmezler evlerinin önünde kaplarda güneşe bırakılmış. Güneş enerjisi paneli gibi simsiyah parlıyordu. Kayısılar da sararmaya başlamıştı. Ağaçların güneşe bakan taraflarından çil çil sarı altınlar kendini iyice belirtmişti. Toprak yeşilin tonlarını sergilemeye başlamıştı. Sebzeler domates, biber, salatalık kabaklar çiçeklerini açmıştı. Köylüler bağda, bahçede tarlalarda işe koyulmuştu. Güneş gökyüzünde pamuk yığınını andıran öbek öbek bulutların arasından yüzünü göstermeye başlamıştı. Yol boyunca su kanalında akan su ayrı bir güzellik veriyordu. Doğanın köyün neşesi de yerine gelmişti...
Yol boyunca giderken traktör süren çiftçi bir arkadaşa şehitliği sorduk. Onun tarifi üzerine
Kahverengi işaret levhasını görünce köyün yolundan ayrıldık. 100 metre ilerde şehitliğin etrafı taş duvarla ve tel örüyle çevriliydi. Giriş kapısı arabalarında gireceği büyüklükte demir parmaklı kapının önünde durduk. Giriş kapısının önündeki beton su kanalın üstündeki mazgallar çalınıp götürüldüğü için içeriye arabayla giremedik...
Şehitliğin girişinin sağ tarafında küçük bir bekçi evi yapılmış. Kapısı kilitliydi. Şehitliği bekleyen görevli yoktu. Anıtın alanına girince çınar ağaçlarının altında askeri dönemden kalma nizami çizilmiş kırmızı, beyaz boyalı araba park yerleri dikkatimizi çekti. Park yerinin sağında mermer üzerine yazılı bir kitabede "Anıt Park, Malatya Valiliğince 2. Ordu Komutanlığı ve Malatya Belediyesi’nin katkılarıyla yapılmış, 5300 metrekarelik arazi Şeyho Ertaş tarafından bağışlanmıştır." yazılıydı...
Şehitlik Anıt yerinin hikayesi
Uçağın düştüğü alana dönemin Malatya valisi (Şu an Anayasa Mahkemesi üyeliğinden emekli)Mustafa Yıldırım kahramanların anılması ve gelecek nesiller tarafından unutulmaması için anıt yapma fikri oluşuyor. O dönem ki Akçadağ Kaymakamı Mustafa Özyapı'yı arayarak Kaymakama "git uçağın düştüğü tarlanın sahibini bul ve tarlayı (Kayısı bahçesi) bize bedeli karşılığında satmasını teklif et sakın pazarlık etme ne ücret istiyorsa vereceğimizi söyle "diyor.
Kaymakam tarla sahibi Şeyho Ertaş ile görüşüp Sn. Valinin söylediklerini belirttiğinde Akçadağlı Şeyho Ertaş "ne bedeli ne parası diyor o kahramanlar canını bu ülke için feda etti ben kayısı bahçemi feda etmişim lafımı olur ."diyerek bahçeyi bila bedel bağışladığını belirtiyor...
O gün Casa uçağının düşüşüne şahit olan öğretmen arkadaşım Celal Türker'in anlatımına göre.
"O gün uçağın düşüşüne üzülerek şahit oldum. Hemen yanıbaşında köy oğretmeniydim. Öğlen arası duyduğum patlama sesi ve gökyüzündeki dumanların şoku ile 156 jandarmayı arayıp uçağın düşüşü ile ilgili bilgi verdikten sonra, bir köylü kardeşimiz ile birlikte traktöre binip, uçağın düştüğü tarlaya ulaştım. Ben oraya ulaştığım zaman aynı anda askeri ambulans ta yeni geliyordu. Orada gördüğüm manzarayı unutmak mümkün değil tabi ki. Sonrasındaki mahşeri kalabalık... Olaydan bir kaç gün sonra, köylülerin topladığı şehitlerimizin aziz vücutlarından arda kalan paha biçilmez organ parçacıklarını ve bazı eşyalarını teslim etmek ve mümkünse bunları görev yaptığım köye küçücük bir şehitlik yaparak orada muhafaza etmek için askeri personele haber verip, köye davet etme görevi de bir köy öğretmeni olarak bana düşmüştü. Tabi her bir parçası inelenmek üzere askeri gorevliler tarafından bizzat teslim alındı. Şehitliğin açılış törenine de katıldım. Şimdi o günleri çoook üzülerek hatırladım.
Çok önemli bir konuya yazdığınız için sizi takdir ediyorum. Kaleminize sağlık. Dilerim yetkililer tarafından gereken ehemmiyet gösterilir." dedi...
Bahçenin bir köşesinde zaruri ihtiyaçlar için kadın-erkek tuvaletleri düşünülmüş. Sol tarafta çınar ağacının altında mermer iki çeşme . Suyu akıyordu. Elimizi yüzümüzü yıkayarak serinledik. Hafif bir esinti vardı. Burnumuza gelen bu güzel koku anıtın bahçesindeki ıhlamur ağacından geliyormuş meğer.
Kuruyan ağaçların arasından mütevazı bir anıt yükseliyor şehitlikte...Üzerinde 34 şehidin isminin yazdığı mermer anıt ziyaretçilerini bekliyor gibi... Anıt, 16 Mayıs 2001 tarihinde düşen CN 235 (CASA 235) uçağında şehit olan 34 subay/astsubay ile erbaş/erlerin anısına 30 Eylül 2001 tarihinde uçağın düştüğü yerde inşa edilmiştir.
16 Mayıs 2001'de, Kuzey Irak’taki görevden dönen Diyarbakır'dan havalanan ‘Bordo bereliler’in CASA CN235 tipi askeri nakliye uçağı, kalkıştan 25 dakika sonra kumanda arızası sonucu Malatya Akçadağ ilçesinin Güzyurdu köyü yakınlarında düşmüş, kazada bordo 1 binbaşı, 3 yüzbaşı, 3 üsteğmen, 16 astsubay, 1 uzman çavuş, 10 er şehit olmuştu...
Askeri nakliye uçağının düşmesi sonucu şehit olan askerlerin isimleri şöyle:
Hava Binbaşı Lütfü Ceylan, Kara Pilot Yüzbaşı Murat Erdeveci, Kara Pilot Yüzbaşı Yılmaz Tekgül, Piyade Yüzbaşı Hakan Bizrelli, Kara Pilot Üsteğmen Mahir Turan, Piyade Üsteğmen Yılmaz Gülhan, Kara Pilot Üsteğmen Levent Şahin, Piyade Başçavuş Halil Helvacıoğlu, İstihkam Kıdemli Başçavuş Ümit Başaran, İstihkam Başçavuş Nadir Türkmen, Mu. Başçavuş Mikail Altıntaş, Sağlık Başçavuş Hasan Ersoy, Piyade Kıdemli Üstçavuş Turan Kalın, Mu. Kıdemli Üstçavuş Zeki Çınar, Personel Kıdemli Üstçavuş Sudi Doruk, Hava Kıdemli Üstçavuş Mehmet Özden, Hava Kıdemli Üstçavuş Ebubekir Çakıcı, Piyade Üstçavuş Yılmaz Aydın, Piyade Üstçavuş Mahmut Öner, Uçak Bakım Üstçavuş Zahit Çelik, Uçak Bakım Üstçavuş Saadetin Boy, Jandarma Hava Kıdemli Çavuş Tuncay Urhan, Jandarma Hava Çavuş Ferhat Öztürk, Piyade Uzman Çavuş Ersin Bartan, Piyade Çavuş Bülent Haluk Demir, Muhabere Çavuş İsa Türkmen, Piyade Er Halit Güney, Piyade Er Erdal Şimşek, Piyade Er Aydın Uçar, Ulaştırma Er Mutlu Kaymakçı, Hava Er Mehmet Ali Karabudak, Hava Er Nedim Akyol, Hava Er Şefik Ayaydın ve Hava Er Atakan Caran.”
Bordo Bereli Şehitlerin isimleri
Bordo Bereli Şehitlerin İsimleri
Bu anıtla, şehitlerimizin ruhları Türk milleti ve onun ayrılmaz parçası Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile gerçek anlamda bütünleşmiştir. Bu anlamlı bütünleşme, Yüce Milletimizin ve Türkiye Cumhuriyetinin geleceğinin en büyük güvencesidir.
20 yıldan beri anıt önünde uçağın düştüğü gün anma töreni düzenleniyor. Şehitlerin aileleri o anıtın başında buluşuyor. Mevlit de okutulup, katılanlara Akçadağ pilavı ikram ediliyordu. Korona virüs önlemleri nedeniyle iki yıldır şehit ailelerinin katılamadığı anma törenine sadece ilçe protokolü katılmış.
Şehitlik anıtı sahipsiz mi kaldı?
Anıtının dört bir yanını çevreleyen 34 şehit adına dikilerek dallarına şehitlerin her birinin künyeleri yazılarak asılan ağaçlarının hepsi bakımsızlıktan ilgisizlikten kurumuş...Kimi ağaçların künyeleri yerlerde...
Şehit künyesi
Ayrıca, anıtın başında bulunan büyük Türk Bayrağı rüzgârdan yıpranmış ve uçları yırtılmaya yüz tutmuştur. Mermer üzerinde şehit adlarının bir kısmı güneşten solmuş.
Bu gün Şehitlik Anıtına yapmış olduğum ziyarette anıt sahası içinde Hüseyin ile çektiğimiz fotoğraflarda görüldüğü gibi, anıtın içler acısı durumu ve yeterli bakımın ve özenin gösterilmediğini görmekten büyük üzüntü duydum. Bu durumu gören vatandaşlarda zannedersem bizim gibi üzülüyor ve tepki gösteriyordur.
Şehitlikte Sulama Sistemi Mevcut
Şehitlik olarak düzenlenen alanda sulama sistemi olmasına rağmen dikilen ağaçlar kurumaya başlamış, yapılan peyzaj çalışmasında çimler sararmış otlara dönüşmüş. Güller boynunu bükmüş bir yudum su bekliyor. Kuruyan çam ağaçlarının yerine ivedilikle yöreye uygun ağaçların yeniden dikilmesi gerekmektedir.
Şehitlik Anıtı içinde mermer kaideli iki çeşme yapılmış. Musluğu açınca gürül gürül su akıyor. Yine anıtın hemen giriş kapısının önünde çevrede kaysı bahçelerini sulanması için beton su kanalı var. Devlet Su işlerine ait büyük sulama kanalı 100 metre ilerde. Sulama sistemi mevcut olduğu halde ağaçlar kurumuş.
Her türlü imkan olmasına rağmen ağaçların neden kurumaya terk edildiğine anlam veremeyen köylülerde, yetkililerin buna duyarsız kalmamasını ve şehitlerin ruhuna yakışır bu mekanın korunması için gerekli çalışmaların yapılmasını talep etti.
Kuruyan Çam Ağaçları
Şehitliklerin yapımı bakımı ve onarımı kimin görevi?
Milli Savunma Bakanlığının yazısı ile Bakanlar Kurulunca 3 Ekim 2016 tarihinde kararlaştırılan "Şehitlik Yönetmeliği", Resmi Gazetede yayımlandı.12 Kasım 2016 tarihinde Resmi Gazete ’de yayımlanan 29886 numaralı Şehitlik Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesi ile birlikte Yurt içindeki şehitlik ve şehit mezarlarının yapımı, bakım-onarım işleri ve şehitliklerin yönetimi valiliklere verilmiştir.
Bu yönetmeliğin uygulanması ile birlikte şehitliklere bir düzen geldiğini söyleye bilmemiz için daha çok erken. Daha önce asker yani Garnizon şehitliklerinin yapım, bakım ve onarımı askeri disiplin içerisinde titiz bir şekilde takip edilmekte idi.
Bu yönetmelikten sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin şehitliklerden elini çektiğini görüyoruz. Dolayısıyla şehitliklerin yapımı ,bakımı ve onarımı konusunda acemilikler yaşandığına bir çok şehirde tanık olduğumu söyleyebilirim...
Evvelce askeriyenin himayesinde olan bu Anıt, şimdi sahipsiz durumdadır. Kapısı açık. Giriş ve çıkışlar kontrolsüzdür. Kimin girip çıktığı belli değildir. Buranın girişinde evvelce askerler, korucular, bekçileri nöbet tutar, ziyaretçiler kontrollü ve kayıtlı bir şekilde geçiş yaparlarmış.
Şehitlerimiz için ne yapsak azdır. Onların anılarını minnetle ,saygıyla sonsuza kadar yaşatmakta en başta devletin ve kurumlarının asli görevidir. Şehitlik yönetmeliği de bu amaç ve maksatla çıkarılmıştır. Şüphe yok ki devletimiz üzerine düşen sorumluluğun farkındadır.
Son çıkan şehitlik Yönetmeliğine rağmen şehitliklerin yapımı ,bakımı, onarımı konusunda aksamalar yaşanıyorsa ,burada kimse mazeret aramasın. Yapılması gereken Şehitlik Yönetmeliğine uygun hareket etmektir.
Bu bahsettiğimiz rahatsızlıkların yetkili birimlerce değerlendirilmesini, acilen gerekli tedbirlerin alınmasını ve millî ve manevi kutsal sayılan inançlarımız ve töremiz uğruna şehit olmuş canlara layık bir şekilde bahse konu olan bu anıtın tekrar yeniden tertibinin alınmasını, bende bir Türk evladı bir emekli öğretmen olarak beklemekteyim.....
Bu toprakları bize ‘VATAN’ yapmak için canlarını göz kırpmadan feda eden tüm aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum...
Fotoğraf Galerisi
Çeşme