Hafta sonu Akçadağ’a ziyaretlerde bulunduk.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in eşinin yakınları olan Yusuf Ziya Şahin’i Aydınlar mahallesindeki çiftliğine konuk olduk. Yüzlerce dönüm arazi üzerinde çiftlik evi ve uzayıp giden kayısı bahçeleri var. Üzüm bağı ve bostanı dolaşıp elektrik enerjisi üreten güneş panelleri hakkında bilgi aldık. Çiftlik de yok yok. Ağaçlar damla sulama yöntemiyle sulanıyor. Bu civarda bir dönüm arazi 200 bin liradan başlıyormuş.
3 Adet sondaj vurmuşlar kayısı ağaçlarını sulamak için. Elektrik maliyetinden kurtulmak için de 85 bin liraya güneş santrali kurmuşlar. Ama bir sorunları var; sulama suyu bölgede bulunan tüm kayısı bahçesi sahipleri gibi Yusuf Ziya Şahin’i düşündürüyor. Akçadağ Öğretmen Okulu mezunu olan Şahin, sulamaya bir hayli kafa yormuş. Çat Barajı sulama sisteminin kapalı olması için girişimlerde bulunuyor, biz de anlattı. Çat Barajı Kaptaj’dan başlayarak açık kanallarla Çerkez yazısına götürülüyor. Gidene kadar da su kaybı yaşanıyor. Bu nedenle açık olan kanalın kapalı sisteme dönüştürülmesi halinde su kaybı yaşanmayacağını ve bölgede daha fazla alanın sulanacağını söylüyor.
Su yetmediği için bölgedeki köy ve mahallelerin ağaçları sulamak için 150 metre derine inerek sondaj vurduklarını ve su çıkarmak zorunda kaldıklarını anlatıyor. Ben de 3 adet sondaj vurdum, sulama yapıyorum ama çare değil diye de ekliyor. İlle de kapalı sulama diye de ısrar ediyor. Malatya Milletvekili Ahmet Çakır’a da kapalı sulamayı anlatıyor, DSİ’nin girişimde bulunmasını istiyor.
Yazıhan Boztepe Barajı kapalı sulama sitemiyle sulanıyor, su kaybı yok, toprağa zarar vermiyor. Yeni adıyla Aydınlar, eski adıyla Karanlıkdere bu nedenle kapalı sistemle sulanacak günleri bekliyor.
Bir gün sonra da Akçadağ’ın Eğin Mahallesi'ne (Güzyurdu) gitmek için yola çıktık. Önce siyasetin kalbinin attığı Şeytan Çarşısına uğradıktan sonra yola çıktık. Akçadağ’ın içinden Kağıt Fabrikasına doğru giderken aracımız derin çukurlara gire çıka ilerleyerek Kağıt Fabrikası kavşağına varana kadar çukurlarda sarsıldı. Turgut Özal Üniversite binası önündeki asfaltta da derin çukurlar var. Karşıya geçtik Açık Cezaevinin lojmanlarında ışıklar yanıyor oraya bakarken küt diye bir çukura daha girdik, araç sarsıldı. Birkaç yüz metre gittik bir daha, çıktık bir daha. Yavaşlayarak ilerlemek zorunda kaldık. Akçam karanlığında Eğin’in Camisinin yanına vardık. Akçadağ kömbesi fırına verilmiş, Akçadağ pilavı hazırlanıyor, ev sahibi Kenan Tuğal,evin önünde misafirlerinin gelmesini bekliyor.
Sonra diğer davetliler geldi. Evde bir tek Şeyh Ali Efendi’nin resmi var. Geniş bir salon ve sohbet düzeni alınmış.
Konu kayısıdan açıldı, fiyatlar memnuniyet vericiydi, TMO’nun alım yapmasına gerek dahi kalmadığı anlatılıyordu. Asfalt yolun durumunu sorduk, söyledik yapmadılar diye yanıtlar geldi. Akçadağ Belediyesi dahi bu küçük onarımları elbette yapabilirdi. Bu nedenle Akçadağ Belediye Başkanı Ali Kazgan’ın bizlerinde geçtiği yol üzerindeki çukurları kapattırması ve onarması için buradan bir hatırlatma yapmakta yarar var.
Kenan Tuğal koyu bir AK Partili olduğunu, ancak son olarak partiden istifa edenler arasında olduğunu e-devlet üzerinden bir tık yaparak istifa ettiğini anlatıyor:
Sorunlarımızı çözmediler, yolumuzu dahi yapmadılar, taleplerimizi duymazlıktan geldiler, bu nedenle siyasetçilerin gelmesini istemedim. Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyum yine Recep Tayyip Erdoğan’ındır. Ama mevcut yüzleri bir dahaki seçimde görmek istemiyoruz. Artık yeter…”
Konut yapan bir müteahhit yükselen inşaat maliyetlerinden yakındı, verdiği örnek çok düşündürücüydü:
“Malatya de geçen yıl 12 dairelik bir inşaat yaptım. Maliyeti bir milyon 800 bin lira oldu. Bu yıl 4 dairelik bir inşaat yaptım, maliyeti 1 milyon 350 bin liraya çıktı. Bu artan maliyetlerle nasıl uğraşacağız.”
Kayısının fiyatını bulmasından son derece memnunlar, bu nedenle de Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan’a defalarca teşekkür ettiler.
Sohbet derinleşti. Siyasetçiler eleştirildi, Akçadağ seçimleri tartışıldı, artan maliyetler, yükselen fiyatlar, 70 lirayı aşan ayçiçeği yağını, aday olacakların durumları konuşuldu.
24 Ocak 2020 Depremi öncesinde Akçadağ’ın Başpınar mahallesindeydik. Kalktık deprem olmuştu, ardından Pandemi tüm dünyayı sarsmış ve kapanma günleri başlamıştı. Aylar sonra yine Akçadağ’da köy sohbetinde kömbe ikramının ardından dostça bir sohbet gerçekleştirmiştik.
Ve yine çok şeyler öğrenmiştik.
Sohbetlere devam edeceğiz.
.jpg)
