ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

Malatya geçmişi geleceğe taşıyan, dünü günümüzle buluşturan kendine özgü bir uygarlıklar merkezidir. Bir başka tanım ile Malatya ticaret ve sanayinin yanı sıra köklü tarihi, kültürel değerleri ve de birbirinden alımlı doğal güzellikleriyle bulunduğu coğrafyaya renk katan gözümüzün nuru bir şehir.

Ne var ki; Malatya’nın bir yandan imar edilirken, bir yandan kültürel mirasın korunup saklanmasında sorunlar yaşadığı maalesef acı bir gerçektir…

Örneğin, tarihsel doku her dönemde kıyıma uğramıştır. Sit alanları, karakteristik özelliklere sahip tarihi konakları, hanları, hamamları, camileri, sokak çeşmeleri bir bir yok edilmiştir…

28 Eylül 1936 yılında ihalesi yapılan projesini mimar Bekir İhsan'ın çizdiği, Yahya Kayahan ve arkadaşlarından oluşan müteahhit grubu tarafından yapımına başlanan ve 15 Eylül 1938 yılında Malatya’lıların hizmetine giren ve Kasım 1938'deki seçimlerde belediye başkanlığına seçilen Sait Fırat’ın ilk belediye Başkanı olarak görev yaptığı yaklaşık 100 yıllık belediye hizmet binası acımasızca yıkıp ortadan kaldırılmıştır.

Oysa; o bina korunabilse ve de "belediye müzesi" olarak gelecek kuşaklara taşınabilseydi, Malatya’nın kültür imajına, bir "prestij" halkası daha eklenmiş olurdu.

Malatya sadece güzel binalar, parklar, bahçeler, dinlenme alanları, geniş cadde ve meydanlarla değil, tarihsel ve kültürel dokunun korunmasıyla güzelleşir, yücelir ve de anlam kazanır.

Eğer şehrimizdeki tarihsel değere sahip anıtsal yapıları Malatya’da yaşayan hemşehrilerimiz sahipleniyor, sanatsal etkinliklere destek veriyorlarsa, o şehirde "şehirli olma" bilincinin en anlamlı, en güzel örneklerinden biri sergileniyor demektir.

Çok manidar bulduğum bir cümle; “Şehirler sahip oldukları kültür varlıklarıyla tanınırlar”… Cümlesidir…

Tarihi eserlere bakarak o şehirde tarihin izdüşümünü görmek mümkündür. Şehrin görünümü ile diğer şehirlerden ayırmak, özgün kültürünü ve insanını tanımak zor değildir. Kültürel mirasın farkında olan toplumlar, kültürel zenginliklerini korudukları gibi ait oldukları mekanları da koruyarak geleceğe aktarma bilinci gelişmiş kişilerden oluşmaktadır.

İşte kültürel varlıklarını koruyan toplumlarda da aidiyet duygusunun güçlendiği ve geleceği yapılandırmada yaratıcı düşüncenin de geliştiği ve şehirli olma bilincinin arttığı görülmektedir..

Şehirlilik bilinci, şehir yaşamı içinde ortaya çıkan ve şehir kültürüne göre biçimlenen bir olgudur. Buradan hareketle şehirlilik bilinci “bireylerin şehirde yaşadıklarını ve şehirli olduklarını bilmeleri ve bundan dolayı şehire özgü tutum ve davranışları benimseyerek, bunları uygulamaları gerektiğinin farkında olmaları” olarak tarif edilebilir. Başka bir ifadeyle şehirlilik bilinci, şehrin kültürünü bilmek, anlamak ve özümsemek kendini şehre şehrin dinamiklerine ait ve güvende hissetmek ve şehir adına sorumluluk duymaktır ….

Kısacası kutsal insan teknesinde şehir kültürü hamuruyla yoğrulmuş, eğitim sacı üzerinde şehirlilik bilinci ateşi ile pişmiş şehir insanı ekmek kadar sıcak, kibar, şehrine ve ülkesine faydalı ve bir o kadar da değerlidir….

Kent kültürü ve bilinci gelişmiş birey yaşadığı şehri evi, içindekileri de ailesi olarak görendir.

Selam olsun Malatya’mın Malatya’lılık bilinci gelişmiş güzel insanlarına…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.