99 sene önce…
İngiltere’de doğdu.
Babası petrol mühendisiydi.
İş için Afrika’ya taşındılar, Uganda’da yaşadılar, Svahili dilini öğrendi.
Uçsuz bucaksız savanlarda çıplak ayakla koşturdu
Macera filmlerini andıran hayatı işte böyle başladı...
***
Çılgın
Güzel
Etrafına ışık saçan bir kızdı...
**
Londra’ya döndüklerinde, bale, tiyatro, şan dersleri aldı.
Sahnelerde olmayı düşlüyordu ama, henüz 20’sinde aşık oldu, evlendi.
Eşi çok zengindi.
Aralarında ciddi yaş farkı vardı, bambaşka bir hayata savruldu. Düşündükleri gibi gitmedi, boşandılar.
Bir başkasına aşık oldu, yine evlendi.
Bu seferki eşi daha da zengindi.
Önce New York’a taşındılar, sonra Cenevre’ye yerleştiler.
Muhteşem bir malikanede yaşıyorlardı. jet sosyetedeydi, ışıltılı partilerdeydi ama, Afrika savanlarında koşturan ruhunun aradığı bu değildi, yine boşandı...
***
Küçücük bir yelkenli aldı. Tek başına, Akdeniz’e açıldı.
Yunanistan adalarına demirledi.
20 sene…
Şu adadan bu adaya dolaşırken, Ege Denizi’ni avucunun içi gibi bilen, tecrübeli bir kaptan haline geldi...
***
1975.
Ömründe ilk defa Marmaris’e uğradı.
Dalyan’a geldi.
İztuzu Plajı’na vuruldu adeta...
***
Seneye yine geldi.
Öbür sene, yine.
Olacak gibi değildi.
Ayrı duramıyordu...
***
1986.
64 yaşındayken tası tarağı bütün mal varlığını sattı.
Dalyan’a taşındı.
İztuzu Plajı’nda derme çatma, ilkel bir barakaya yerleşti.
Bir sabah uyandı ki, etrafı carettalarla dolu...
***
Meğer, yeni yuvasını, carettaların yuvasının üstüne yapmıştı!
Çocuğu yoktu.
Kaplumbağaları evlat edindi.
***
Gel zaman git zaman, İztuzu Plajı’na beş yıldızlı otel yapılacağı anlaşıldı.
İngiliz Arap ortaklığı, 1800 yataklı bir otel dikilecekti.
Doğal Hayatı Koruma Derneği’yle elele verdi.
Dünyayı ayağa kaldırdı,
ABD’de İngiltere’de İsviçre’de kampanya başlattı,
Turgut Özal hükümetine geri adım attırdı.
Otel projesini iptal ettirdi.
İztuzu Plajı sit alanı ilan edildi.
Carettalar ilelebet kurtuldu...
***
Bir daha böyle bir tehlike yaşanmasın diye, Deniz Kaplumbağaları Koruma Vakfı’nı kurdu.
Vakfın kurulması için gerekli olan parayı kendi cebinden verdi.
2009’da 87 yaşındayken Türk vatandaşı oldu...
***
Joan Christine Fairey Haimoff.
Kısaca “Kaptan june” olarak tanınıyor.
Sekiz köpeği ve on kedisiyle birlikte hâlâ o barakada yaşıyor.
1966 model vosvosuyla Dalyan sokaklarında dolaşıyor.
Bilgisayar kullanıyor, gündemi takip ediyor.
İztuzu’na çivi çakılmasın, carettaların üreme alanlarına zarar gelmesin diye mücadelesini sürdürüyor.
Bölgedeki tüm çevreci eylemlere en önde katılıyor...
***
99 yaşında.
Memleketinden binlerce kilometre uzakta, bizim memleketimizi, bizim topraklarımızı, bizim doğamızı, bizim faunamızı korumaya çalışıyor...
***
Ya biz ne yapıyoruz?
Doğayı yağmaya, ormanları yakmaya, denizleri ve akar sularımızı kirletmeye, sokakta köpek, kedi zehirlemeye, kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüzlere devam ediyoruz...
ALLAH’IN ADALETİ BU MU?