ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

Malatya’da kumarı yaşam biçimi haline getiren, kumar tutkunları için söylenen bir söz vardır;

“Mezarlık kumarcıları”…

Büyüklerimden çok duyduğum ve benim de bu tip insanları tanımlamak için çok sık kullandığım bu tabir nereden gelmiştir diye hep merak etmişimdir.

Sanıyorum siz de merak edenlerdensiniz!…

Anlatayım o zaman…

1940 lı yıllardan bir yıl…

Şehrimize çok sert bir vali atanır ve göreve başladığı gün esip gürlemeye başlar. Sıra dışı bir kişilik olan vali bey, içki içip rezalet çıkaranlara, kumar oynarken basılanlara çok ilginç bir ceza vermeye başlar. Vali bey bu suçu işleyenleri o yılların şartlarına göre Beylerderesi gibi şehirden uzak bir mesafe olan bölgelere resmi araçlarla götürüp bıraktırıyor ve insanlar başının çaresine bakmak zorunda kalıp, yürüyerek şehrin yolunu tutmak zorunda kalıyorlardı.

O yıllarda şehrimizde “kumarhane” diyebileceğimiz iki tane “kumar evi” bulunmaktaydı. Sahiplerinin isimleri bende saklı olan bu kumar evlerinin biri Saray Mahallesinde diğeri ise Mücelli semtindeydi.

Kumar evi sahiplerinin Vali beyin bu baskınlarından dolayı iş yapamaz hale geldikleri ve ne yapacaklarını şaşırdıkları bir gün, akıllarına şeytanın bile düşünmeyeceği bir fikir geldi.

O yıllarda Cingenlik (Sancaktar) mezarlığının önünden geçen çevre yolu henüz açılmamış ve aydınlatma da istenilen düzeyde hiç değildi. Bu sebepten mezarlık gün batınca zifiri bir karanlığa gömülür göz gözü görmez olur ve buradan geçmek büyük cesaret isterdi…

Cingenlik mezarlığında bir istisna yapılmış ve o yıllarda Cumhurbaşkanımız olan hemşehrimiz İsmet İnönü’ye bir jest olsun diye babası Hacı Reşit Beyin mezarının üzerine küçük bir ampül konmuş ve mezar taşı bu ampülle aydınlatılmıştı…

Demokrasilerde çareler tükenmez diyerek burayı gözlerine kestiren kumar evi sahipleri müdavimlerine yatsıdan sonra bu mezarlığa gelmeleri haberini ulaştırdıktan sonra yeşil çuha, zar ve gerekli eşyaları alıp mezarlığın yolunu tuttular. Alışmış kudurmuştan beterdir misali kumar müptelaları mezarlığa geldiklerinde gözleri faltaşı gibi açıldı. Mezarın üzeri pırıl pırıl yeşil çuha ile örtülmüş, tepeden sallanan ışık buraya tam bir kumar evi havası vermişti…

Tam da aradıkları yerdi burası!

Kimse rahatsız etmeden rahat rahat zarlarını attılar…

Uzun süre burada kimse duymadan kumarlarını oynadılar…

Tabi ki bunu ilanihaye sürdürmeleri mümkün olmadı…

Kuşlar! Vali Beye burayı fısıldamış ve çok emin gördükleri bu yer de deşifre olmuştu…

O yıllar herkesin birbirini tanıdığı yıllardı… Bu olay Malatya’nın diline düşünce oraya gidenler “mezarlık kumarcısı” adıyla tanınır oldu. Bu tabir o kadar benimsendiki bir anda patladı gitti!

Bugün bile kumar müptelalarına aynı tabir kullanılır…

Selam olsun her soruna çözüm üretebilen Malatya’mın güzel insanlarına…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.