Tekirdağ Halk Sağlık Başkanı Dr. Hacı Bayram Zengin’le birlikte Çerkezköy, Kapaklı, Saray ilçesini gezmiş Karadeniz kıyısındaki Kıyıköy’e kadar gitmiş, Tekirdağ’ın sahil dışındaki bölgelerini de görmüş olduk.
Şarköy’ü, Marmara Ereğlisi’ni, Malkara’yı önceden gördüğümüzden Hayrabolu adı hep aklıma gelirdi.
Dr. Hacı Bayram Zengin dostumuz, yol arkadaşımız ve rehberimiz “Hayrabolu tarafına da bir gidelim” deyince bu kez görmediğim bu ilçeye doğru yola çıktık.
Sahil kenarında uzayıp giden yerleşim bölgeleri sürekli göç alıp, konut fiyatları tavan yaparken, bu kez dümdüz ovada uzanan ayçiçeği tarlalarından, meralardan geçerek vardık Hayrabolu’ya.
Trakya'nın en eski yerleşim bölgesi olan ilçe yaklaşık 50 bin nüfuslu ve Tekirdağ’a 50 km. mesafede bulunuyor.
Tarım ve Hayvancılık başlıca geçim kaynağı.
Kaynaklar; Hayrabolu’nun, Türkler tarafından ilk olarak 1358 yılında fethedilmişse de kısa bir süre sonra Roma İmparatorluğu'nca geri alındığını, 1368 yılında Sultan I.Murad zamanında ikinci ve son olarak Roma İmparatorluğu'ndan geri alındığını, bu tarihten sonra Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden, özellikle Kayseri ve Sivas dolaylarından seçilen ailelerin Hayrabolu ve çevresine iskan edildiğini yazıyor.
Hayrabolu’da yeni bir Devlet Hastanesi yapılmış, başında da bir Malatyalı Başhekim var.
Adı Yunus Çatma.
Çapa Tıp Fakültesinden mezun olmuş.
Malatya da kayısı esnaflığı yapan Mehmet Çatma’nın oğlu.
Genç ve dinamik…
İşini severek yapıyor.
Hayrabolu’ya en iyi sağlık hizmetini vermek için çaba sarf ediyor.
Ama memleket özlemi çekiyor.
Sohbet ederken Malatya’yı soruyor.
Eşi Karadenizli ama o Malatya özlemini anlatıyor.
Söz kayısıya gelince de yeni yapılacak Kayısı pazarını, kayısı fiyatlarını, üretim durumuna kadar soruyor.
Çapa Tıp Fakültesinde okurken, burs almak için Malatya Pazarı sahibi Çetin Palancı’ya bir arkadaşıyla birlikte nasıl gittiklerini anlattı:
“Çapa’da öğrenci iken Malatya Pazarı sahibinin burs verdiğini söylediler. Arkadaşımla birlikte sorduk yeri neresi diye. İstanbul Mısır Çarşısında Malatya Pazarını söylediler. Oraya gittik bir bayan vardı, burs için geldiğimizi Çapa Tıp’da okuyan Tıp öğrencisi olduğumuzu söyledik ama bayan müracaatlar geçen hafta bitti, kusura bakmayın dedi.
Biz gitmeye hazırlanırken aralık olan kapıdan, sanırım bizim konuştuklarımızı duydu, yaşlı bir amca bizi çağırdı. Babalarımızın ne iş yaptığını sordu, sonra da bayana “kızım bunlarınkini işleme dahi koyma burslarını hemen ver” dedi. Ve bize tam 6 yıl boyunca burs verdi. Bu yaşlı amcanın Çetin Palancı olduğunu o sırada öğrendim. Allah razı olsun, şimdi ben burs vererek öğrenci okutuyorum.”
Rahmetli olan Çetin Palancı’nın burs desteği verdiği öğrenci şimdi Doktor olmuş ve Hayrabolu’ya sağlık hizmeti veriyor. Ve bu genç hekim aldığı desteği şimdi başka öğrencilerin yetişmesi için kendisi veriyor.
Bu güzellikleri görünce gururlanıyoruz hemşerilerimizle.
İşte Malatyalılık bu olsa gerek diyoruz.
Ahde vefa böyle olmalı.
Tekirdağ’da bu güzellikler bizleri de mutlu ediyor.
Hayrabolu’da Malatyalı esnaflarda var, tabii ki Darendeli olmazsa olmazlardan. Burada da 2 Darendeli esnafın başı çektiğini öğreniyoruz. Çünkü Anadolu’nun her yerinde mutlaka Darendeli bir esnaf mutlaka vardır.
Başhekim Yunus Çatma tam bir Malatyalı…
Mali İşler Müdürü Erkan Bozkurt Hayrabolu ilçesinden.
Oda önce birlikte Şube Müdürlüğünü yaptığı Tekirdağ Halk Sağlığı Başkanı Dr. Hacı Bayram Zengin ve Başhekim Yunus Çatma ile çalışmaktan memnuniyetini anlattı.
Tekirdağ ve ilçelerin bir bölümünde içme suları yer altı sularından çekilen suların depolara alınarak şebekelerden evlere verildiğini öğreniyoruz.
Bu nedenle de Halk Sağlığı Ekipleri tüm depolara giderek numune alıyor, analiz ederek ilgili birimlere gönderiyor. Bu nedenle yer altı sularının atıklar nedeniyle her an kirlenmesi söz konusu. Onun içinde Halk Sağlığı ekipleri İl ve ilçelerde, bağlı köylerde bulunan içme suyu depolarını kontrol ederek numune alıyor, analiz edip raporlarını sunuyorlar.
Ama Tekirdağ’ın başında Sağlık konusunda hemen hemen her birim ve görevde çalışmış, deneyimli Dr. Hacı Bayram Zengin var. 6 Yıldır bu görevde. Halk Sağlığı onun uzmanlık alanı olmuş. Tekirdağ’ın hangi ilçesinde ve nerede depo var, durumu nedir, ne yapılması gerekiyor, raporlarını hazırlamış. Hazır bekliyor.
Çerkez Müselim adlı bir köye gittik. Köyde köftecilik almış yürümüş, İstanbul’dan köfte yemeye gelenler var.
Köyde bayan bir aile hekimi ile bir ebe görev yapıyor.
Tam 50 hastaya baktıklarını söylediler.
Dr. Hacı Bayram Zengin Tekirdağ’da seviliyor ve sayılıyor. Tecrübesini konuşturuyor, bir salgın olmadan tedbirini alıyor, raporlarını zamanında veriyor. Makamında oturmak yerine saha da olmayı seviyor. Sorun olmasa da olacak sorunlara karşı tedbirini alıyor.
Bu nedenle de Tekirdağ’da önemli bir sağlık sorunu yaşanmıyor.
Gittiğimiz her yerde bunu gördük, yaşadık.
Tekirdağ’ı gezmeye devam ediyoruz…