Malatya / Yeşilyurt Barguzu'da (Bostanbaşı )
Türkiye birçok meyve türünün gen merkezi ve meyvecilik kültürünün beşiğidir. Ayrıca pek çok meyve türünü ve bu türlere ait farklı genotipleri barındırma açısından son derece önemli bir ekolojiye ve genetik potansiyele sahiptir.
Türkiye, çoğu meyve türünün olduğu gibi kızılcığın da anavatanı bölgeleri içerisinde yer alması nedeniyle, zengin bir kızılcık popülasyonuna sahiptir.
Genellikle yabani formlarda yetişmektedir. Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde sahile yakın ve yüksek kesimlerde dağlık olan yerlerde, dere yataklarında tek tek ve gruplar halinde yetişmektedir. Aynı zamanda bazı illerde kızılcık yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu iller; Malatya, Yalova, Karabük, Bursa ve İstanbul illerinde yetiştirilmektedir. Isparta ve Eskişehir'de Ergen, Sinop ve Samsun çevresinde Kiren olarak anılmaktadır..Malatya'da halk arasında kızıl ağacının en erkek çiçek açıp en son meyvesini verdiğinden şeytanın dibinde yattığı, tilkiyi bile kandıran ağaç diye söylenir...
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Ercişli, yaptığı açıklamada, kızılcıkla ilgili Çukurova Üniversitesi, Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü ve Atatürk Üniversitesinin ortak bir araştırma yürüttüğünü, bu çalışma sonunda kızılcık meyvesinin antioksidan özelliğinin çok yüksek olduğunun tespit edildiğini söyledi. Aynı zamanda C vitamini deposudur.
GENETİK KAYNAKLARI MALATYA'DA
Kızılcık genetik kaynaklarının da Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsünde bulunduğuna dikkati çeken Ercişli, şunları kaydetti:
''Dünyada ikinci kızılcık genetik kaynakları bir tek Ukrayna Yalta'da var. Başka yerde yok. Ukrayna'daki türler de açık renkli kalıyor. Diğer ülkelerde kızılcık türü yok. Malatya'da 60'ın üzerinde tip var. Çeşit demiyoruz. Daha tescil edilmedi. Biz, çalışmamızda 30 tanesini kullandık.''
Malatya’nın Yeşilyurt ilçesine bağlı Barguzu Mahallesi’nde Yüksek Mimar Yusuf Kendirli ait bahçede bulunan kızılcık ağacının gövdesine, yemyeşil dallarının arasından ulaşılıyor ve bu ağaç 50- 60 kişiyi gölgesinde dinlendirebiliyor. Koca bir çınar gibi duran kızılcık ağacı her yıl mevsiminde meyve de veriyor.
Yusuf Kendirli Hayrettin Karaca (TEMA Vakfı Eski Başkanı) buraya geldi iki gün boyunca bu ağacın altında oturdu. Onun söylediğine göre dünyanın belki de en yaşlı kızılcık ağacı dedi. Bundan daha yaşlı bir kızılcık ağacı görmediğini söyledi. 370’li yaşlarda olduğunu söylüyorlar. Kızılcık ağacı çok geç büyüyen bir ağaç. 50 yaşlarında 10-15 cm çapında bir ağaç olur. Çok geç büyüyor. Bunun kök genişliği 4 metre. Bu kadar geç büyüyen bir ağaç demek ki oldukça yaşlı bir ağaç”.
Şarkılarımıza türkülerimize konu olan, Kızılçıkla ilgili unutamadığımız şarkının sözleri:
Kızılcıklar Oldu Mu,
Selelere Doldu Mu Hey.
Gönderdiğim Çoraplar,
Ayağına Oldu Mu.
Mendili Eline,
Mendil Verdim Eline.
Kara Kına Yollamış,
Yar Benim Ellerime.
Kadim kızılcık ağacı için yazdığım öyküsel şiiri çerçeveletip ağacın dalına asmış ağaç sevdalısı Yusuf Kendirli.
KIZILCIK AĞACI
Ben bir kızılcık ağacıyım Barguzu bağında;
Tarihler kadar eskidir ömrüm
üç yüz yetmiş yaşında, ihtiyar bir kızılcık.
En erken benim açar altın sarısı çiçeklerim.
Sonbaharın habercisi yakut kırmızısı meyvelerim.
Dallarımda yeşil örtüler tiril tiril.
Bağrımda kuşlar cıvıldar.
Ben bir kızılcık ağacıyım Barguzu bağında;
Çiçeklerim, meyvelerim, yapraklarım,
kabuğum, köküm, tohumların eczadır.
Ekşi ve mayhoştur tadım,
Şifadır kan kırmızı kızılcık şerbetim.
Serttir bastonum, meşhurdur sopam!.
Ben bir kızılcık ağacıyım Barguzu bağında;
Beydağı'nın suyunu içtim yıllarca,
Kızıl yıldızlar doğar koynumda.
Gölgemde soluklandı nice canlar...
Toprak Dede, Deli Oğlan...
Soyumun, genimin kökleri var Malatya‘da...
Ben bir kızılcık ağacıyım Barguzu bağında;
Uzattım başımı baktım Aspuzu bağlarına.
Göğe doğru binalar uzakta upuzunlar,
Gökyüzünde kuşlar çığlık çığlığa,
Kesilse de, yansa da ağaçlar
Direnecek kızılcıkların öyküsü
Yusuf ile Nilgün’ün sevda yüklü bağında..
.