ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

Aspuzu Bağları’nın güzelliği, kuş sesleri, Kernek Pınarı, Dişbudak Pınarı, Cirikpınarı, Sıtmapınarı, Akpınar, kuş meclislerinin toplantı salonu gibi. Kuş korolarının oluştuğu, tatlı muhabbetlerin yapıldığı, seremonilerin geçildiği, haleti-ruhiyenin gizemli dünyasını günün ilk ışıklarıyla kucaklamanın terennümü içerisinde, sevdalı bakışlara terk etmenin gayretini hatırlamak, bizleri yıllar öncesi ile buluşturur.

1850’li yıllardan sonra Akpınar’ın kuzey kısımlarına doğru oluşan Halfettin Mahallesi paralelinde, Yenihamam Mahallesi, alt kısmında: Hidayet, Salköprü ve İskender Mahalleleri, Çarmuzu’ya kadar uzanır. Dabakhane Mahallesi ile başlayan Halep Caddesi, sizleri Tahtalı Minare’ye kadar götürür. Mücelli Caddesi bağ köylerinin yol güzergâhıdır. Asaletini koruyan Beşkonaklar, sizleri Tekmazar’a kadar götüren yolun üzerinde bulunur.

Bu geçmişliğin içerisinde1924 yılında ilk “Belediye Başkanı’nı” seçen Malatya, kent olmanın bilincini içerisine sindirmiş, evlerini ve bahçelerini ona göre düzenlemiştir.

Halfettin Mahallesi’nde, Beşkonaklarda, Halep Caddesi’nde, Hasanbey’de cumbalı evleri görmek mümkün olmuş, cumbalı evlerin girişleri bir avluya açılmış, avlunun içerisinde bizleri tandır örtmeleri, asmalar, aşılı güller, artezyen suları, su damları ile buluşturmuş, devamında evin bahçesine açılan bir kapı, çeşitli meyvelerin oluştuğu mütevazı bahçelerle son bulmuştur.

Böyle bir kentleşmenin güzelliği içerisinde1937 yılında kurulan Sümerbank Pamuklu Sanayi memurların, işçilerin kalabileceği bahçeli lojmanlar yaptırmış, konut sorununu belirli ölçüde çözmüş, içerisinde sinema salonu bulunan sosyal tesisler, yüzme havuzu yaptırarak Malatya’daki sosyal yaşantıya kent kültürü bilincini kazandırmıştır.

1955 Yılında kurulan Malatya Şeker Fabrikası, sosyal tesisleriyle, Malatya kültürüne katkıda bulunduğu gibi personeline de kent kültürü bilincini vermiştir.

Aynı şekilde Devlet Demir Yolları 5.İşletme Müdürlüğü, Tekel Sigara Fabrikası, bazı resmi daireler, kent kültürüne büyük katkıda bulunmuş, kendi bünyelerindeki personele kentlilik bilinci kazandırmıştır.

Bu kurumlarda çalışan personel, çevresindeki insanların davranışları içerisinde kendini yetiştirir. Saygıda kusur etmez, daima ölçülü olmaya çalışırdı. Çocuklarını da aynı şekilde yetiştirirlerdi.

Sümerbank’ın Lojmanları’nda oturan çocuklar, Şeker Fabrikası’nın Lojmanları’nda oturan çocuklar, Devlet Demir Yolları’nın Lojmanları’nda oturan çocuklar, ayrıcalıklı olduklarının farkında olup, saygılı olmaya çalışırlardı.

Malatya’nın merkez mahallelerinde “Malatya Kültürü”nden kaynaklanan “Ayıp”,“Günah” kelimeleri çocukları bağlardı.

Şu davranış yapılmaz. Ayıp!..

Bir kişinin malı, o kişinin oluru olmadan alınmaz. Günah!..

Kelimeleri kalkan olarak kullanılırdı.

1963 yılında Emeksiz Caddesi’nin,1964 yılında Fuzuli Caddesi’nin,1965 yılında Cezmi Kartay Caddesi’nin,1966 yılında Temelli Caddesi’nin açılması, cumbalı, tandır örtmeli, bahçeli evlerden apartmanlara geçişi sağlamıştır.

Apartman kültürüne alışmaya çalışan Malatyalı, kısa sürede apartmanda yaşamanın şartlarını öğrenmiş, kimseyi rahatsız etmeyecek davranışları sergilemenin gayreti içerisinde olmuştur.

Malatya, son yıllarda aldığı göçlerle kültürel erozyon yaşamış, “Malatya Kültürü”nü yaşatma derneklerini kurmaya ihtiyaç duymuştur.

Herkesin kendi yaptığını doğru kabul ettiği, hiçbir örneğe dayanmayan, davranış biçimlerinin kültür gibi lanse edilmesini sağlayan kültürsüz insanların göç merkezi haline gelen Malatya, kent bilinci oluşturmanın sıkıntısını yaşamaktadır.

Bir apartmanda yaşayan aile efradı, evindeki halıları, sofra bezini, balkondan, pencereden aşağıya silkeliyor, komşularını rahatsız ediyorsa, televizyonunu, radyosunu, müzik setini, sonuna kadar açıp, komşularını tedirgin ediyorsa, balkondan aşağıya çöpleri atıyorsa, çocuğunu daima haklı çıkarıyorsa, çocuğuna saygılı olmayı öğretmiyorsa, yaya geçidinden kırmızı ışıkta geçiyorsa, apartman merdivenlerini yıkarken caddeyi, sokağı sele suya verip kirletiyorsa, kentlileşme bilincini içerisine sindirmemişse, bazı hususları yeniden gözden geçirmek gerekir.

Çözüm olarak şunu söyleyebilirim:

Muhtarlarla, eğitimcilerle istişare edilmeli, her mahallenin anneleri, babaları, gençleri,mahallelerinin okullarında hafta sonu veya akşam üzerleri birkaç gün kentlilik ve kent bilinci eğitimi verilmeli,kentlilik bilinci eğitimi alıp,fikirleriyle ,uygulamalarıyla kentlilik bilincine katkıları olan kişiler ödüllendirilmelidir.

Kent bilincini en güzel yaşayan mahalleler seçilmeli, o mahalleler ödüllendirilmelidir. Ödül mahallenin ihtiyacını gidermeye yönelik olmalı, sosyal tesis, çocuk parkı, kütüphane gibi ihtiyaçlarının giderilmesi şeklinde mahalle ödüllendirilmelidir.

Mahalli televizyonlarda adım adım “Malatya Kültürü” işlenmeli, kent bilincinde güzel noktalara gelinmelidir. İstanbul Türkçesi’nden sonra Türkçeyi en güzel konuşan Malatya, düzgün Türkçe konuşan illerin başında olmalıdır.

Kültürel sıkıntı çekmiş, kent bilincini kentlilik bilincini yitirme noktasına gelmiş bir Malatya’yı, yorgun gecelerden günün ışıklarına ancak böyle çıkarabiliriz.

ENVER KALAYCIOĞLU

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.