_Ekmek yağlayam mı gurban?
_Yağla Fattey Bibi, yağla
Bu kış da kısmetimiz varmış bu dağlarda
Bu damarlarda
İçecek suyumuz varmış
Yiyecek ekmeğimiz varmış,
Gelen kışa kalan canlar sevinsin
Sıcacık bir saç ekmeği gibi
Avuçladım mutluluğu
Fattey Bibi,
Bu siviği kar yığılı torak damlar
Bu kara şalvarlı adamlar
Tümü benden bir parçadır
Bu kundağı işlemeli tüfekler
Bu yün çorap. Bu kıl çadır
Bu tahta şimşir kaşıklar
Bu tavus kuşlu gelin sandığı
Bu isli ocak, bu gaz lambası
Bu yırttık postallar bu kutnu fistan
Bu puşu
Bu kuşak
Bu fes
Bu izar
Tümü birer parça benden.
Bu ayna yine bu duvarda asılıydı
Ben ufacık bir çocuktum 7-8 yaşında
Elimi yüzümü yıkardım sabahları
Köy pınarının başında
Sonra saçlarımı taramak isterdim bu aynada
Ama boyum yetişmedi.
Halı yastıkları üst üste koyardım
Aynada yüzümü görmek için
Çocuk görüntülerim vardır bu aynada
Pınar suyunda
Gün ışığı gibi
Fattey Bibi.
Yine böyle kışlar olurdu zemheride
Dağ yolları kapanırdı
Buz tutmuş dereler, ağaçlar, itler
Beni ayak sesimden tanırdı.
Şimdi yabancıyım sanki her şeye
Nerde mor çizgili sarı işliğim
Bu biber kutusu, bu yırtık kilim
Kimliği, kişiliğim…
_Ekmek yağlayam mı gurban?
_Yağla Fattey Bibi, yağla
Susamışım bu dağların suyuna
Hamur tahtasını çek
Batır ellerini una
Sıcacık bir saç ekmeği pişir
Tezeğin dumanı var ya Fattey Bibi
Binek yağı kokusu var ya
Ben bu dumana da, bu kokuya da susamışım
Susamışım anama susamışım gibi
Baba ocağından kalan son dalı
İki gözüm Fattey Bibi…
ŞEMSİ BELLİ