Eskiden insanlar güven içinde yaşarlardı. Evlerin kapıları,dükkanların kapıları günlerce açık kalsa bir zarar gelmezdi.
İnsanlar gece-gündüz kilit üstüne kilit vurulan evlerde yaşamazlardı. Geceleri arada bir duydukları Mahalle bekçisinin düdüğü güveninde; bağda,bahçede,damda açık alanda gözlerini gökyüzüne diker,avludaki HARIKTA akan su sesi eşliğinde Aydedeyi, yıldızları,yıldız kaymalarını izlerken uykuya dalar rahatlıkla,horozlar ötene kadar mışıl,mışıl deliksiz uyku çekerlerdi.
Şimdi kırsal kesimlerde bile bu güvenli ortam ortadan kalkmış durumda.Komşu komşusuna,akraba akrabasına üç beş kuruş parasını çalmak için kıyar olmuş.
Yav bize noldu…
Bi bilen varmı?
İnsanlar sokakta güven içinde gezemez olmuş.
Kapkaç,cinsel taciz,parasını zorla almak için insanların boğazlanma haberleri olmadık gün yok.
Biz nasıl bu duruma düştük?
Demografik yapımız nezaman bu kadar değişime uğradı.
1967 de Zamanın Başbakanı Rahmetli Süleyman Demirel’i Kızılayda tek başına yürürken görmüş şaşırmışdım.
Daha sonra terörün dorukta olduğu 1971 de Billur sokakta komşu olduk.Sabahları Yanında İhsan Sabri Çağlayangil ile Meclise kadar öndeki ve arkadaki birer araba arasında yürüyerek mesaiye gittiğini görmüş ülkemizin özgürce yaşamına hayran kalmıştım
ŞİMDİLERDE
Zırhlı araçlar içinde yolculuk yapan Devlet büyüklerini çeşitli donanımlara sahip zırhlı araçlar havada,karada,suda kuş uçmasına fırsat vermeden korumaya çalışıyorlar.
Devlet dairelerine,alışveriş merkezlerine girmeye kalkanın,hava alanlarına yolculuk için girmeye kalkanın ICIĞINI CICIĞINI çıkartıyorlar.
Uçak yolculuğu yapmak angaryaya dönüyor...
ŞİMDİLERDE AKRABA ZİYARETİ DE
ANGARYAYA DÖNÜŞTÜ
Eski mahalle sisteminde evin kapı şakşağını şaklatınca ya da zil düğmesine basınca ev halkından biri kapıyı açar hoşgeldiniz diye güler yüzle içeri alırdı.
Şimdilerde 30-40 km lik bir yolu trafikte güçlükle aşıp, Navigasyon cihazı yardımıyla zar zor bulduğumuz adrese gittiğimizde ev değil bir kale ile yüzyüze geliyoruz.
Kaleyi çevreleyen duvarın etrafını dolaşıp kalenin kapısını buldun ya hevesle içeri girmeye kalksan kapıda bir bariyer var.O bariyer açılmadan içeri giremezsin,açtırmak için arabadan iner güvenlik kulübesine gidersin.
“Ben falan dairedeki oğlumu,kızımı,kardeşimi ziyarete geldim”
Dersin.Kimlik istenir,sonra ziyaretine geldiğin evladına,akrabana telefon açarlar,onlar kabul ederse geçişine izin verirler.Arabanı yer varsa misafir otoparkına park edebilmen için aracının Ruhsatını isterler.Ruhsatı verir bir asma kilit anahtarı alırsın,konuk park yerindeki bariyeri kilitle açar arabanı park edersin.Yer yoksa yada ruhsat vermek istemezsen Aracını kapıda,sokağa bırakıp paketlerini,torbalarını yüklenip blok kapısına gidersin. Bloktaki ilk kapı sensörlüdür açılır içeri girersin.Burada yeni bulmacalar vardır.Şifreli bir mekanizma ile geldiğin dairenin görüntülü zilini çaldırırsın.İçeriden sen tanındınktan sonra düğmeye basılır kapı açılır.Geldiğin ev ilk katta ise kolay.Yoksa asansöre binip,evin olduğu katta inip tekrar evin zil düğmesine bastırman gerek.Kapı açılırsa içeri girip mecalin kaldıysa akrabanla kucaklaşırsın da TIRTIN ÇIKMIŞTIR,gözün kendini atacak bir sandalya,bir koltuk,bir kanepe gibi yer aramaktadır,karşılama merasimini kısa kesip kendini zar zor oraya atar gözlerini kapar yav ben neredeyim,nereye geldim,ne halt etmeye geldim,nedir bu haller diye düşünmeye başlarsın.
Canım hısımlarım,sevgili çocuklarım,aziz arkadaşlarım,kadim dostlarım valla bizim Ankaradaki kapımızla, Özderedeki kapımızla da aramızda bir zil düğmesi var bizi yormayın,bize bu yaşta kapılarınızda bulmacalar çözdürmeyin sizler buyrun bize gelin...
Allahınızı,Muhammedinizi severseniz Siz bize buyurun.
Kollarımıızı açtık bekliyoruz ha...
NOT: ICIĞINI CICIĞINI ÇIKARTMAK
1. Her yanını ellemek, didiklemek.
2. Bir meseleyi en ince ayrıntılarına kadar soruşturmak, incelemek.
TIRTI ÇIKMAK
Hayal kırıklığına uğramak
İşe yaramaz hale gelmek
HARIK
Küçük suyolu, ark.