Şu meşum günlerde Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen hemşehrilerimizin temel ihtiyaçları karşılanmaya çalışılırken, bir yandan da şehrimizin yeniden inşası ve yeniden yapılaşması planlanıyor.
Kentler yüzyıllar süren sosyal, kültürel, siyasal etkileşimlerin ürünü olarak ortaya çıkan ruhu olan, aynen insan gibi nefes alıp veren varlıklardır.
Kent kültürü, kent kimliği, kent belleği ve kente duyulan aidiyet kenti kent yapan unsurlardır. Toplumsal kimliği kaybetmemek bu bağlamda önem arz eder. Kentler yalnızca barınma yerleri değildir, kentler aynı zamanda sosyalleşme ve üretme alanlarıdır. Kentlerin başta barınma, ulaşım, eğitim, sağlık, yeşil alan ve üretime vb cevap verebilmesi gerekir.
Siyasilerin görüşleri değil, bilim adamlarının görüşleri alındıktan sonra karar verilen zemini sağlam alanlarda kenti yeniden inşa ederken, insanları tarihinden, kültüründen uzaklaştırmak, birbirine benzeyen yapılaşmaya gitmemek gerekir. Yıkım yaşanan kentler her alanda dikkatle irdelenmeli yıkıma sebebiyet veren tüm unsurlar ele alınmalı, sadece kent değil bölge olarak çalışılmalıdır.
İşin vahim tarafı ayakta olması gereken kamu binaları kahır ekseriyetle hasarlı durumdadır. Bundan sonraki süreçte kamu binaları doğru planlamalar yapılarak bir an önce hizmete sokulmalıdır.
Şehrinin yok olduğunu düşünen, evi, iş yeri, arabası göçük altında kalan ve mecburen şehrinden uzaklaşan mutsuz insanlar çoğunlukta olduğundan, bu insanlarımızın şehirlerine dönüşünü hızlandıracak doğru ve bütüncül ve en önemlisi ekonomik çalışmalar yapılıp, şehir bir yandan imar edilirken, bir yandan da kültürel mirasın ivedilikle ayağa kaldırılıp şehre ruh kazandıran, medeniyet ve kültür atmosferinin sağlanması insanlarımızın kentine dönüşünü hızlandıracak ve kent belleğinden uzaklaştırmayacaktır.