GÜNÜMÜZÜN SİYASET ALANINI GÖRDÜNÜZ, HALKI DÜŞÜNEN YOK
İKBALLERİ İÇİN HERŞEYİ MÜBAH SAYDILAR.
BEN 70 LERDEN HALK İÇİN HİZMET VERDİKLERİNE BİZZAT TANIK OLDUĞUM
2 MALATYA, 1 ADIYAMAN MİLLETVEKİLİNİ KISACA ve RAHMETLE ANMAK İSTERİM.
MADEM O GÜZEL GÜNLERİ YAŞADIM, ANLATMAM, SİZLERE AKTARMAM LAZIM.
EMEK ÇEKİP YAZDIM... BENCE BİR ZAHMET OKUYUP BU DEĞERLERİ TANIYIN
1970’lerde tanımaktan onur ve gurur duyduğum, MAFYA BABALARI ile vıcık, vıcık; siyasi ve maddi ilişkiler içine girmemiş. HALKA BABALIK görevi yapmış üç Millet Vekilini saygıyla anmak istedim.
MEKANLARI CENNET OLSUN
Eskiden Millet vekilleri onurlarıyla, gururlarıyla yaşar, seçmenleri için ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalışırlardı.
Onlar vatandaşa, ülkeye hizmet verebilmek için Ailelerini, çocuklarını bir tarafa bırakmışlardır.
Bu tanımak onuruna eriştiğim üç saygın insanla birçok anılarım var.
Onlar hangi partiden seçilmiş olurlarsa olsunlar, kendilerine bir yardım için başvuranlara partilerine göre değil hemşerilik tabanında ellerinden gelen yardımı fedakarca yaparlardı.
Onların Bürokratlar karşısında Mebus kimliklerini ortaya koymasınlar diye günlerce aç kaldığım halde kendim için bir iş bulmalarını istemedim.
Ama birçok hemşerilerimize yardım ettiklerini gözlerimle görüyordum. Tıp öğrencisi olarak bana da birçok hasta getirmişler, muayenelerinde yardımcı olmuşumdur.
Öğlen de hasta ve hasta yakınlarını bir lokantaya götürüp yedirir içirirlerdi. Onları arabalarıyla her yere taşırlardı.
Lüks bir yaşamları yokturdu, talanı bilmez haramı bilmezlerdi.
Yetim hakkına, BEYTÜL MALa el uzatmazlardı
Arkalarında , yalılar, saraylar, yatlar, gemicikler bırakmadılar.
TER TEMİZ ANILAR, ADLARI ŞEREFLİ, GURURLU EVLATLAR BIRAKTILAR.
MEKANLARI CENNET OLSUN
Müsaadenizle onlar hakkında kısaca bahsetmek istiyorum.
1-HAMDİ ÖZER
Emekli Asker, Yazar, Siyasetçi. Oğlu rahmetli Ali arkadaşımızdı. Hamdi beyin evinin kapısı bize açıktı. Zaman zaman evlerine konuk olurduk. Evlerinin kapısı sade bize açık değil tüm Malatya’ya açıktı. Sabah erkenden evinin karşısına cephelenen seçmenler, perdenin kıpırdadığını görünce birer birer eve gelirlerdi. Kahvaltıya ortak olurlardı. Daha sonra Hamdi bey onların devlet kapısındaki işleriyle bizzat ilgilenir, Hasta olanları bana emanet eder muayenelerini, tetkiklerini, gerekirse ameliyatlarını yaptırırdım. ÖĞLEN YEMEĞİ DE HAMDİ BEYDEN olurdu.
Daha önceden Adalet partisi Senatörüydü. Eski Genelkurmay Başkanlarından FARUK GÜRLER'in istifa edip 1973 tarihinde Cumhurbaşkanlığına aday olmasını kabullenemiyordu.
Bir gün evlerinde TV haberleri izlerken Gürler paşa ile ilgili habere çok öfkelendi, Paşa’ya da Demirel’e de söylendi.
"Hamdi amca madem bu görüştesin senin Adalet Partisinde ne işin var, seni CHP ye transfer edelim" diye şaka yollu takıldım. Güldü.
Daha sonra Adalet Partisinden istifa etti, bir süre bağımsız kaldı sonra CHP ye geçti. Daha sonra Demirel güvenoyu alınca tekrar Adalet Partisine geçti. Ben tıbbiyeyi bitirip tayin olana kadar ilişkilerimiz devam etti.
Oğlu Ali çok pahalı bir ayakkabı almaya kalkınca
"Oğlum ben bile böyle bir ayakkabı giymedim" diyecek olur, Ali "Baba o kadar farkımız olsun, sen köylü Memet Ali ağanın oğlusun, ben KOSKOCA senatör Hamdi Özer’in oğluyum" der.
Tesadüf 2000’li yıllarda Ankara Batıkentteki Özel Aydıncak Polikliniği için Dişhekimi ilanı vermiştim. Hamdi Özer'in Torununun eşi başvuruda bulundu, Birlikte çalıştık. Ali de geldi görüştük.
Son olarak Hamdi Özerin Kızı Gül Özer’in bir Babalar günündeki paylaşımını da ekleyeyim.
Gül Özer "BEN VE KARDEŞLERİM SENİN VATAN İÇİN VERDİĞİN HİZMETLER SEBEBİYLE .HEP HASRET ÇEKDİK .SANA DOYA DOYA SARILAMADIK .SEN ÖNCE ASKERLERİNİN BABASI SONRA VATANDAŞLARININ BABASI OLDUN . BABAMIZIN SAHİBİ OLAMADIK" diye ifade etmiş
2-HAKKI GÖKÇE
Avukat, siyasetçi, Malatya CHP milletvekiliydi. Malatya’dan akrabalar vasıtasıyla tanıştık. Ankara’da tayin olup gidene kadar görüştük, birçok seçmeninin muayenesine yardımcı oldum. Allah rahmet eylesin, insanların ırkını, dilini, dinini gözetmeden elinden gelen yardımı yaptığına şahit oldum.
Tam bir halk adamı olan Hakkıbey 1977 seçimlerinden sonra özel aracıyla yalnız Ankara’ya dönerken Kırşehir civarında otostop çeken 2 çobanı yalnızlıktan kurtulmak için arabasına almış, onlarla laflayarak yol alırken arabası kontrolden çıkmış, belinden sakatlanmıştı.
3-KEMAL TABAK
Adıyaman CHP milletvekili, Kadın doğum uzmanı. Göğüs hastalıkları stajındayken babası benim hastamdı. Tanıştık, yıllarca Ankara da seçmenlerine canla başla yardımcı olmaya çalıştığına tanık oldum.
Komik birşey anlatayım.
Bir gün Kemal Tabak, Kemal Anadol CHP genel merkezindeyiz, bir öğrenci kız geldi rapora ihtiyacı varmış, Kemal Tabak birkaç yere telefon etti, sonuç alamadı, oysa kendisi Ankara hastanesinde ihtisas yapıyordu. Ben kıza randevu verdim Ankara Tıp fakültesine geldi, Genel cerrahi stajındaydım, klinik protokol defterine kaydını yaptım, raporunu yazdım, imzaladım, hastane başhekimine imza ve başhekimlik mührünü bastırıp verdim kıza. Kemal abi çapkınlık yapacağım kızı oyalıyorum sanmış, durumu anlatınca epey güldü. Kendinin bir doktor olarak rapor vermek aklına gelmediği için ona daha çok güldü.
Daha sonra kader bu ya Adıyaman SSK dispanserine doktor olarak atandım, orada da görüşmelerimiz devam etti.
Bir gün bir Lokantanın önünde arabadan indim, bir yakışıklı hoş geldin vekilim diye elime sarıldı aman yaman ben vekil değilim diyene kadar elimi öpmüş oldu. Samsat ilçesinin Kaymakamıymış. Alnından öptüm durumu anlattım. Kemal abi ile akşam buluştuk cennet olsun Çilingir sofrasında Çiğküfde yoğurttuk, tavana yapıştırdık, rakı içtik.
1977 seçimlerinde seçim çalışmalarına katılmak için Karayollarında sendikacı yeğeni sık sık rapor başvurusunda bulundu. Seçimden sonra da rapor talepleri oldu kabul etmeyince
"Seni dayıma şikayet edeceğim" dedi s… çektim gitti. Dayısına durumu anlatmış o rahmetli de "Keşke birkaç da tokat vursaydı" diye yeğenini azarlamış.
Yeğeni bir daha rapor için gelmedi.
NOT
BİR ZAHMET
Zahmet olmazsa
BEYTÜL MAL
Beytülmal, devlet hazinesi demektir. Hazreti Peygamber döneminde bağış amaçlı kurulmuştur. Halkın bağışlarının ihtiyaç sahiplerine dağıtılması şeklinde kurulmuştur. Beytülmal; madenlerden gelen kiralar, toprak gelirleri ve halktan alınan vergilerle Devlet Hazinesi olarak değişmiştir
KOSKOCA
Çok büyük, muazzam