Şah-ı Merdan Ziyareti (şâh-ı merdan) mertlerin şahı, hazret-i ali (r.a.)
Merdan ismi kökeni Farsça olan bir addır. Aynı zamanda Türkçede ve Kürçede, Zazacada yer alan ve erkek çocuklar için kullanılan bir isimdir. Genellikle şiiler ve aleviler Merdan ismini çok kullanır.
Akçadağ Karapınar Köyünden Akçadağ Köy Enstitüsü 1949 mezunu Ali Doğan amcanın eniştesi Öğretmen okulu mezunu Şahin Doğan abinin cenazesi için 23 Mayıs 2022 günü Karapınar köyüne yol arkadaşım emekli eğitimci Kültür Turizm Bakanlığı Şub. Müdürü Adil Aktaş ile gittik.
Cenazeden sonra mezarlığın bir köşesinde Şah-ı Merdan ziyaretinde bulunan Malatya'da davin ( davın, dağan, dağın) denilen ağacının altında oturduk. Ziyaret ile bilgiyi Akçadağ Köy Enstitüsü 1949 mezunu Ali amca ve oğlu emekli öğretmen arkadaşım Cafer Doğan'dan aldım.
Akçadağ Karapınar mahallesi Şah-ı Merdan Ziyareti
Karapınar Mahallesi (Köyü)
Malatya il merkezine 25, Akçadağ ilçe merkezine 7 km mesafededir. Akçadağ Köy Enstitüsü / İlköğretmen okulu bu köyde açılmıştır. Akçadağ İstasyonuda bu köydedir.
Balan ( Balyan) aşiretinden Kürt Alevi Karapınar köyü 1800 yıllarda 2. Mahmut döneminde Dağın yamacında bulunan Yeşilyurt Kırlangıç köyü (Ceviz pınar )dan şimdiki yeri Sultansuyuna yakın ovaya Karapınar'a Mahallesine ( köyü) gelmişler...Akçadağ Köy Enstitüsüne yerleşkesine sınır Karapınar köyü mezarlığının bir köşesinde davin( Kürtçe Tavi) ağacının altında Şah-ı Merdan ziyareti vardır.
Ağacın boyu 25 -30 metreyi aştığı ve genişliğinin de 3 metreyi bulmaktadır Yıllara meydan okuyan ve ziyaret ağacı adeta semah yapan bir can gibi kollarını açar ve size ‘Hoş geldiniz’ der.
2000' li yıllarda davin ağacının altındaki mezar şeklindeki taş yığının yerine hayır sever bir can tarafından, ağacın gövdesine yakın bir yerde mermerden bir mezar yaptırılmış.
Mezar taşında Şah-ı Merdan yazılı. Çerağ uyandırmak için mezarın karşı tarafına taştan bir göz mumluk yapılmış.
Davin ağacının etrafı perde betonla çevrilmiş üzerine koruyucu demir parmaklıklar yapılarak koruma altına alınmış. Ağacın eski orijinal hali. Fotoğrafta görüldüğü gibi daha doğal ve mistik görünüyordu. Ağacın altına serilen beton köklerin sudan faydalanması ve toprağının havalanmasına engel oluyor. Çevre bilinci olmayan vatandaş hayır yapayım derken, ağaca kötülük etmiş olmuyor mu aslında?
Davin ağacı ihtişamı ile göz doldururken, sadece sıcaktan bunalanların uğrak yeri değil, bölgedeki kuşlara da ev sahipliği yapıyor. İnsanlık tarihinin her döneminde ağaç, verimlilik, yeniden doğuş, ölümsüzlük ve varoluşun kaynağı gibi özelliklerinden dolayı dünya halklarının kültür ve inanışlarında yer alır. Ama özellikle bazı ağaçlar kutsallaştırılmış ziyaret ağacı olarak ayrı bir önem kazanmaktadır. Tarih boyunca insanlar birçok ağaç türüne kutsal anlamlar yükleyerek o ağaçları kutsal Ağaç olarak kabullenmişlerdir
Malatya ve çevresinde kült konusu olan, yakınında mezar ve türbe bulunan/ bulunmayan ağaçlar. Bu ağaçların cinsi kara ağaç, meşe, ardıç, alıç, davin, dut, çınar, incir gibi türlerden oluşmaktadır. Bu ağaçlar dua, dilek, hastalık, şükür vb. maksatlarla ziyaret edilmektedir. Ziyaret esnasında çaput bağlama, yazı yazma, dilek yazıp iliştirme, toprak alıp yeme, taş alıp vücuda sürme şeklinde uygulamalar görülmektedir.
Ağacın kutsallığı eski toplumlardan kalan kadıncı simgedir. Bektaşi, Türkmen ve Kürt Alevilerde ağaç kutsallığı vardır. Kadim inanç olan Alevilik doğanın içinde var olmuş, kendini doğa ile bütünleştirmiş bir inançtır.
Ziyaret ağaçlarına gölgelerinden ve yalnız olmasından dolayı bazı yörelerde bekçi, çoban ağacı adı da verilmiştir. Yolcular çobanlar sürüleriyle ağacın altına sığınırlar, tarlalarda çalışanlar yorulunca gölgesinde dururlar. Yolcular için yol tabelası görevi de görür.
Uzun ömürlü olan ziyaret ağaçları Anadolu genelinde Türkler, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler Anadolu halklarının hepsince kutsal kabul edilen ağaçlardır. Bu ağaçların kutsiyeti köylerde evlerde konuşulur.
Bu ağaçlara çeşitli menkıbeler anlatılmaktadır.
Ziyaret ağaçlarına zarar vermeyin, zarar verirseniz, evinize ateş düşer diye söylenir. Ziyaretin yanında uyuyanlar rüyasında güzel şeyler görürlermiş.
Ve ilginçtir, bütün inanç ve kültürler ziyaret ağaçlarını kutsal kabul etmiş, kesimini yasaklamış.
Özellikle yaşlı ziyaret ağacını kesmek genelde günah sayılır ve yetiştiği yerde mutlaka bir ziyaret oluşur. Ziyarete gelenler ağacın etrafında dolaşır, dileklerde bulunur ve bazen ağacın dallarına rengârenk bezler, çaputlar bağlarlar. Dualar edilir, adaklar kesilir lokmalar pişirilir. Lokma ise genelde etli bulgur pilavıdır.
Ağacın dallarını bile budamaktan çekinirler. Doğal afetler sonucu kışın kar yağmasından ve rüzgârdan dolayı kırılan kurumuş dal parçalarını yakacak olarak evlerinde kullanırlarsa başlarına bir kötü şey geleceğinden dolayı evlerine götürmezler yakmazlar. Ancak ziyarette lokma yapıldığı zaman ziyaret ağacının kırılan kuruyan dallarını yakacak olarak kullanırlar. Gurbettekilerin kendi kendilerine verdikleri söz. Ziyaret ağacının altında bir gün uyumakmış.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce zamana meydan okuyan bu anıt davin ağacının tescillenmesi bakımının yapılmasını ve korunmasın sağlanmalıdır.
"Zülmün, baskının, savaşların, katliamların son bulduğu, özgürlüğün, Barışın, Kardeşliğin sonsuza dek yaşayacağı bir DÜNYA için Medet Ya ALİ"
Davin Ağacı
Dağın ağacı Hekimhan Güzelyurt
Ağacı susuz yetişen bir meyve ağacı. Kökleri toprağın çok derinine iniyor ve yerin altındaki suyu bulup, dallarına ulaştırıyor. Daha çok dağlarda, kurak tepelerde ve kıraç arazilerde, kayaların arasında, sert zeminlerde bile yeşerip, kendine taşın içinde yer açabiliyor. Köklerini kayaları delerek, toprağa ulaştırarak varlığını sürdürebiliyor.
Belki de gen yapısına müdahale edilmeyen tek ağaçtır. Doğal alanlarda kendi kendine yeşererek, soyunu sürdürüyor. Ağaç yavaş büyüdüğünden , asırlarca yaşar. Davin ağacı, küçücük, mercimekten biraz büyük, nohuttan küçüktür. Meyvesi ilk çıktığında yeşil renkli buruk bir tada sahipken, olgunlaştıkça tatlanıyor ve rengi açık kahveye, kısmen de sarıya dönüyor. Davin ağaçları kuşların yuvasıdır, yemişi başta kuşlar ve insanlar için hayati önem taşır.
Meyvesi şifa kaynağı olarak biliniyor.Hem meyvesi hem de çekirdeği yüksek oranda kalori, fosfor, vitaminler ve diğer mineralleri içerir.
Okul önlerinde güzün mahalle bakkallarında, bardak bardak satılan davinleri alan çocuklar oyun kaynağı olarak davinin dışını yedikten sonra çekirdeğiyle boru, kamış çubuklarla üfleyerek atış yaparlar.
Nazardan korunmak için davin ağacından kolyeler yapılır.
Barguzuda davin ağacının dallarından süpürge şeklinde keserek üzümden yapılan köpük bestilini teşt içinde kıvamına gelinceye kadar karıştırmada kullanılır. Dağın dallarının kokusu pestile ayrı bir rayiha verirmiş.