6 Şubat depremlerinin ardından Malatya'da yıkımlar tam gaz devam ediyor.
Şehir merkezi enkaz kalıntılarının zeminde kaldığı boş bir tarlaya dönüşürken, zeminden çıkan sular şaşkınlığa yol açıyor. İlk kazmanın vurulduğu Bakırcılar Çarşısının temelinden Ağustos ayında çıkan sular artınca motorla çekilmek zorunda kalıyor.
Defalarca söyledik su kaynaklarının üzerine işyerlerinden oluşan Hanlar yapmaya kalkmayın, bunun maliyeti artar, kimseye de faydası olmaz diye. Tutturdular yerine dönüşüm diye...
Kardeşim zeminden su kaynıyor su...
Zemin iyi değil, yap işyerini sağlam zemini olan yere.
Gelişi güzel, imarsız yapıldığı için yıkılan işyerlerini de uygun yerlere kaydır. Çevre Yolunun altına el atıver, yap orada sağlam zemin olan yerlere işyerlerini kur. Su kaynaklarının üzerinde cambazlık yapmaya ne gerek var?
Suların kaynadığı yerlerin üzerine de Çınar ağaçları dik, sulamaya bile gerek kalmaz, o suyu kendisi bulur, Malatya'da derelerin yeniden aktığı, yeşilliklerin ve bağların yeniden yeşerdiği, Cumbalı tarihi Malatya evlerinin yeniden yapılacağı güzelliklere yer versene.
İşte o zamana Al sana yerinde dönüşüm...
Yok ben su kaynaklarının üzerine işyerlerinden oluşan çarşılar, hanlar yapacağım diye de ısrar etmeye devam edecekseniz, buyrun yetki sizde, bizimde yazmaktan başka diyeceğimiz olamaz...
xxxx
Bu sıralarda vatandaşlardan yoğun bir şekilde, Ağır ve Orta Hasarlı binalardan istenen Deprem Performans Analizi Raporu almak için onbinleri, yüzbinleri hatta milyonları bulan ücretler istenmesidir.
Bostanbaşı'nda bir site tam 370 daireden oluşuyor. Binaya önce Ağır hasar verilmiş, DASK Ağır hasara göre para ödemiş, sonra bina orta hasara dönmüş. Daire sakinleri mağdur. Evlerine giremiyorlar, kiralık yer bulamıyorlar, kimi göçmek zorunda kalmış, kalanlarda bir yol arıyor.
Site Yönetimi Binayı onarmak için arayışta. Deprem Performans Analizi Raporu istenmiş. Bir Laboratuvarı olan Yapı Şirketine başvurmuşlar.
370 Dairelik siteden daire başı 7 bin 500'er lira istemişler.
Tam 2.775.000 TL. ediyor.
Bunun adı Deprem performans Analiz raporu ücreti midir, yoksa depremzedelerin tek tek soyulması mıdır?
Adamlar evlerinin durumuna mı yansın, Yapı Şirketlerinin Üniversitelerle iş birliği yaparak fahiş fiyatlarla analiz raporu peşinde koşmasına mı?
Havaalanı Yolunda bir dostumuzun çiftliği var. Evi kendisi için yaptırmış hiçbir masraftanda kaçınmamış. Depremler iki katlı binasının bir kolonuna zarar vermiş. Şehircilik Bakanlığı uzmanları ağır hasar raporu vermiş, bu binayı ben yaptırdım bir şeyi yok diyerek, deprem performans analizi için yapı şirketiyle Üniversiteye başvurmuş, ilk etapda tam 30 bin lira yatırmış, gerisi raporu verdikten sonra ödenecek.
Depremlerde büyük zarar gören diğer bina sahipleri, Apartman Yöneticileri, konut sahipleri günlerdir deprem analizi raporu almak için bu şirketlerin peşindeler.
Söylenenlere göre de tam bir rapor soygunu başlamış.
Yahu Malatya yıkılmış, 400 bin insan evsiz kalmış, ev kiraları bulabilirsen 10 bin liradan başlıyor, Pahalilik da cabası, Eğitim yok, Şahir enkaz yığını haline gelmiş, insanlara dokunsanız hıçkırıklara boğuluyor. Yapı Şirketleri ve Üniversiteler deprem analiz raporu vermek için soygun düzeni kurarak taleplere cevap vermeye çalışıyorlar.
Kusura bakmayın beyler bunun adı soygundur. Açıkca vatandaşın ve depremzedelerin soyulması demektir.
Devletimiz güçlü, çok güçlü Üniversitelerimiz var. Ve de vatanını çok seven yetişmiş insan gücümüz var.
Deprem Analiz raporlarını rant sağlamak için bazı şirketlere havele edeceğinize Üniversitelerden, Diğer Belediyelerde görevli uzmanlardan, Şehircilik Bakanlığından, hatta gönüllülerden oluşan birimler kurarak depremzdelere ücretsiz, olmasa da ödenecek makul bir ücrete bu raparları verseniz, vatandaşın "Allah Razı Olsun" duasını alsanız ne olur?
Depremzdeye daire başı 7 bin 500 liraya tarife uygulamak, ve paranın yarısını da peşin istemek hangi aklın ürünüdür, vallahi anlamak zor.
Raporu almakla iş bitmiyor. Yeniden proje hazırlanacak ve bina güçlendirilecek.
Bu kezde depremzedeler binalarını kurtarmak adına güçlendirmek için para ödeyecekler. Bu ücretlerde daire başı 300 bin liradan başlıyor ve 1 milyonliraya kadar yükseldiğini söyleyenler var.
Siyasetçilerimiz, Belediye Başkanlarımız, Vali ve Kaymakamlarımız, Şehircilik ve Çevre Bakanlığı yetkililerimiz rapor ücretleri meselesine el atmalıdırlar. Bir yol bularak bu soyguna dur demelidirler.
Devlet kalıcı konutlar konusunda hızlı adımlar atıyor, bunları görebiliyoruz.
İşyeri yıkılan, binalarının enkazları kaldırılan hak sahipleri de işyerlerini kendileri yapmak istiyor. Bunlara da nasıl bir imar verecekseniz, artık bir karar vererek bu yapılarında önünü açınız. Ayrıca, binasını yıktığınız, işyerini yıktığınız insanlara da bir kredi mi olur hibe mi olur bir bedel ödeyiniz. Onlarda işyerlerini kendileri yapsınlar.
Malatya'da bu nedenle bir karmaşık durum var. Kimin ne yaptığı belli ne de yapacağı.
Söylemler var ama "başlıyoruz" diyen yok.
Konuşanlar var ama vatandaş bir yol yürüyemiyor bekliyor. Birde orta hasarların durumu ne olacak diye bekleyenler var. Ne yapacaksanız yapın artık, orta hasarları yıkacakmısınız, yeniden onaracakmısınız bir karar verin.
Vatandaş bekleye bekleye bir hal oldu.
Her şeye rağmen Malatya yeniden ayağa kaldırılmalıdır...
