ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

Hani ne derlerdi Babıali’de?
Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur...
Onun da ta çocukluğundan beri, damarlarında dolaşan tutku, gazeteci olmaktı.
Mesleğe ilk atıldığında, ortaokulun üçüncü sınıfındaydı henüz. Bir grup arkadaşıyla birlikte yüz elli adet teksir bastırmışlardı. Gazetenin adı, “Matrak”tı. Bir mizah gazetesiydi bu.
Okul yönetimince büyük bir tepkiyle karşılandı “Matrak” gazetesi!
Tarık Dursun Kakınç, Teoman Civelek, Ülkü Arman, Bekir Çiftçi’den oluşan gazeteci adayları doğruca disiplin kuruluna verildi.
Disiplin kurulu, bu körpe gazetecileri suçlu buldu!
Hak etmedikleri bir ceza, moral bozukluğuna yol açtı. Derslere karşı bir soğukluk baş gösterdi. Yıl sonunda kimya dersinden ikmale kaldı... Bu da okul yaşamına konulmuş bir nokta oldu. Çünkü bütünleme sınavına hazırlanmak yerine dışarıda, ekmek kavgasına atıldı; birtakım işlere girip çıkmaya başladı. Kunduracılık, köftecilik, biletçilik, züccaciyecilik, memurluk... Bir yandan çalışırken bir yandan da kiralık kitaplar okuyarak iç dünyasını besliyordu.
Yıl, 1950 ve sonrası.
Damarlarında dolaşan yazarlık ve gazetecilik tutkusu onu hiç terk etmedi. Yayımladığı şiirler, hikâyeler, romanlarla kuşağının önde gelen yazarlarından biri oldu. “Haritada Beş Nokta” adlı dizi röportajıyla gazetecilik ödülü aldı. Milliyet ve Koza Yayınlarını kurup yönetti. Milliyet Çocuk, Günümüzde Kitaplar dergilerini çıkardı...
Yıllar yıllar sonra emekli olup Foça’ya yerleştiğinde, bu satırların yazarına da ısrarla Foça’ya yerleşmesini ve orada birlikte bir gazete çıkarmayı önerecekti.

 

 

İSTEMEYE İSTEMEYE YAZDIĞI
KİTAPLA DÜNYA KLASİKLERİ ARASINA GİRDİ

Bazen yayıncılar, yazarları, istemediği bir kitap yazmaya zorlar. Bu, eskiden de böyleydi, bugün de böyle.
1832-1888 yılları arasında yaşayan ABD’li yazar Louisa May Alcott da böyle bir siparişle karşı karşıya kalmış; yalnızca yayıncısını kırmamak için istemeye istemeye çalışma masasının başında geçmişti.
Louisa M. Alcott, üç kız kardeşiyle birlikte büyümüş, biraz erkek tavırlı bir kızdı. Kızları sevdiği söylenemezdi. Büyüdükçe de kadınca bir havası olmadı.
Yazmaya başladığında da, kızlarla ilgili bir şey yazmıyordu. Onun yazıları hep erkek çocuklara yönelikti.
Bir gün yayıncısı ona, kızlara yönelik bir hikâye yazmasını önerdi. Hiç hoşuna gitmemişti bu öneri! İçinden isyan etse de, yayıncısını geri çevirmiş olmamak için benimsedi öneriyi. Bir yandan da kazanacağı telif ücretine çok ihtiyacı vardı; hasta olan annesine ve kız kardeşine bakıyordu. Beş, on dolar kazanmak için bazen konferans bile veriyordu.
Masa başında çalışırken sık sık yazmayı bırakıyor, çevresiyle ilgileniyor, köpeğini çağırıp onunla oynuyor, masadan kalkıp korulukta koşuyordu. Kimileyin de kalemi elinden atıyor, müsvetteleri bir yana itiyor, sıkıntısını gidermek için kavga edecek birilerini arıyordu.
Özetle söylersek, “Küçük Kadınlar” adlı hikâyesini, zerre kadar yazma keyfi duyumsamadan yazdı Louisa M. Alcott.
Hikâye bitti, götürüp yayımcıya teslim etti. Etti ama, hiç içine sinen bir kitap olmamıştı. Bu kitap satmazdı.
Oysa onu büyük bir yanılgı bekliyordu!
Özyaşamöyküsünden izler taşılan bu hikâye yayımlanır yayımlanmaz büyük bir ilgi patlaması oldu! Uzun zaman çok okunan kitaplar listesinden inmek bilmedi!
Satış rekorları kıran “Küçük Kadınlar” hikâyesi sahneye konulduğunda, New York kenti tarihinde görülmemiş bir seyirci kalabalığıyla karşılaştı.Yapıtı bir kez de sahnede görebilmek için insanlar haftalarca uzun kuyruklar oluşturuyordu.
Bizim yayıncılarımız da sevmiştir bu yapıtı. Yıllardır, hemen her yayıncının ilgisine mazhar olur “Küçük Kadınlar”.
Louisa May Alcott’un yaşadığı beyaz ev bugün hâlâ, her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilir.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.