60 ve 70 li yıllar Malatya’da sosyal aktivitelerin tavan yaptığı yıllardı...
İsmet Paşa parkının içinde bulunan Hürriyet Aile Çay Bahçesini ilk defa çocukluğumda Çakkal! Hanifi'nin geleneksel hale getirdiği, sonradan Belediyenin bu hizmeti sürdürdüğü, kimsesiz çocukları sünnet ettirme merasimlerden hatırlıyorum.
İsimlerinin önündeki menfi sıfatlara bakıp bir dönemin efsanelerini yargılamak hiç doğru olmaz kanaatindeyim.
“Çakkal” lakaplı Hanifi Ezen, gayet hayırsever, büyüklerine son derece saygılı bir kabadayıydı.
Bugün gibi hatırlıyorum. Rahmetli dedem nefes darlığından muzdaripti ve soluklanmak için bizim otelin (Kantar Palas) önüne sandalye atar ve orada otururdu. Çoğu zaman ben de yanında olurdum. İşte dönemin efsane isimlerinden Çakkal Hanifi oradan geçmesi gerektiğinde dedemin önünden geçmez yolunu değiştirir karşıdan geçerdi.
Kimseye beş kuruşluk faydası olmayan, insanların kanını emen zenginlerden aldığını fakir fukaraya dağıtan modern bir Köroğluydu.
Fakir çocukları sünnet töreninde faytonlarla şehirde tur atmaları hala gözümün önündedir.
Çakkal Hanifi’nin altmışlı yılların sonlarına doğru, hiç beklemediği bir anda Kışla Caddesinde pusuya düşürülmesi sonrası üç kurşun yedikten sonra bile katilinin üzerine atlayıp bıçağıyla onu yaralaması hala eskilerin dilindedir.
Hürriyet aile çay bahçesine gelecek olursak, Malatya sanatçıları için bir okul görevi üstlenmiş ve onların yetişme ve tecrübe kazanmasında itici bir güç olmuştur.
Çakkal Hanifi'nin ölümünden sonra çay bahçesini Palulu Zaza Cemil lakaplı Cemil Doğan işletmeye başlamıştır.
Burada sahne alan sanatçıları şöyle bir hatırlayalım isterseniz;
Tartışmasız bir şekilde ilk sırayı İlhan Kızılay'a vermek gerekir diye düşünüyorum. Kadife sesli sanatçı olarak tanınan İlhan Kızılay benim de tanımaktan onur duyduğum bir ağabeyimdi. İstanbul'a yerleştikten sonra Malatya'ya gelişlerinde bizim otelde misafir ettiğim, bol bol müzikten, eskilerden konuştuğumuz bir büyüğümdü.
Şemsiyesi elinde
Kuşak vardı belinde
Adını diyemedim
Ateş vardı dilinde... türküsü ve "Akçadağ köyüne de Ören diyorlar" diye başlayan, Örenli Gelin uzun havası hala kulaklardadır.
İstanbul'dan gelen misafirlerimizin isteği üzerine İlhan Kızılay'ı dinlemeye çok gitmişliğimiz vardır.
'Can dilber, Çiçek'ten harman olmaz, Ev süpürür toz eder alında yürü salında yürü, Böyle mi yanar da adam adama' türküleri desem aklınıza hemen kim geldi?
Fahri Özyıldırım geldi değil mi.
Sahnedeki tavrı, sahne kıyafetleri, yakışıklılığı ve vakarlı duruşuyla Malatya'lıların çok sevdiği sanatçılardan biriydi.
Fahri Özyıldırım bizim otobüs firmamızın (Kantarcı Turizm) bilet satış bürosunun karşısından hareket eden Hastane minibüslerinden birini, daha doğrusu kivrem Osman Alibeyoğlu 'nun minibüsünün şöförlüğünü yaptığı için onunla da bir hukukumuz oluşmuştu.
8 yaşında sahneye çıkan ve çok sevilen bir Zeynel Tütüncü vardı. Çok iyi yerlere geleceğini düşündüğümüz Zeynel Tütüncü ergenlik dönemindeki ses değişikliği sonrasında kaybolup gitti.
Yanılmadığımız isimlerden biri Selahattin Alpay’dı. İlk yıllarında Nuri Sesigüzel’i taklit ettiği için eleştirilen Selahattin Alpay, Malatya dan sonra gittiği İstanbul’da her zaman göğsümüzü kabartan bir sanatçı olmuştur.
Kemanıyla hem çalıp hem söyleyen Ali Acıburç da bence hakettiği yere gelemeyen sanatçılarımızdandır. Uzun yıllar önce Gaziantebe yerleşen sanatçı burada Sevim Seven takma adıyla sahne alan Ayşe Taş ile birlikte Gaziantep gazinolarında uzun süre program yapmışlardır.
Ayrıca Osman Kamil Muşul, Alaaddin Orhon, Mehmet Engin, Sıddık Tirit gibi isimler burada sahne alan sanatçılardır. Bahsetmeden geçemeyeceğimiz THM saz sanatçıları vardı ve Mehmet Yumrutepe bunların başında geliyordu, ayrıca Bilgi Şimşeker, Mehmet Furun, Hüseyin Kapıkıran ve kavalcı Yaşar Tutar.
Sıddık Tirit halen Malatya'mızda ve musiki çalışmalarına devam ediyor.
Doğan Özkan'ı ayrı ele almak gerekir çünkü o dönem çok ünlü olan "Fırat Kenarında Yüzer kayıklar"isimli türküyü derleyen bir sanatçımızdı.
Bir çok sanatçımıza hocalık yapan Mehmet Yumrutepe maalesef siyasi bir cinayete kurban giderek aramızdan ayrıldı.
İzzet Altınmeşe, İbrahim Tatlıses, Hakkı Bulut, Müslüm Gürses, Güler Işık, Mahmut Coşkunses, İsmail Badıllı, Saniye Can, Ufuk Erbaş sanatçılıklarının ilk yillarında burada sahneye çıkmıştır.
Daha sonraki yıllarda Topal Bedo, Sami Kasap, Cumali Duman, Ramazan Dağ, Mehmet Sarmış gibi mahalli sanatçılar bu sahneye ter akıtmışlardır..
Şimdi gelelim Hürriyet Aile Çay Bahçesi müsteciri Zaza Cemil’e.
Tam bu işler için yaratılmış diyeceğiniz biriydi. CEMİL Doğan. Arkadaş gurubumuzla gündüzleri çay içmeye gittiğimiz günlerde kapıda bizi elinde bir çekiçle karşılar, hoş gelmişsiniz dedikten sonra garsonlara bağırarak;
-“Ağabeglerime yer yapın, ağabeglerimin örtüsünü değiştirin” diyerek bizlere olan misafirperverliğini gösterirdi. Garsonlar da bizi herhangi bir masaya götürdükten sonra örtü değiş talimatı geldi ya! Hemen o örtüyü kaldırır bir güzel silkeler, bu esnada örtünün tozundan burnunuzu tıkarsınız sonra sizin şaşkın bakışlarınız arasında o örtünün tersini tekrar serer .!!...
Ve böylece örtümüz değişmiş olur!
Kapıda bizi çekiçle karşılar demiştim ya; o çekiç tahta olan masa ve sandalyelerde sürekli çıkan ve müşterilerin pantolonunu yırtan çivileri tekrar çakmak içindir. Enteresan olan herhalde çivi bulmak çok zor bir iş olsa gerek ki, çivileri düz bir zemin üzerinde düzeltir ve tekrar tekrar kullanırdı.
Zaza Cemil tam feleğin çemberinden geçmiş hayat üniversitesini bitirmiş bir kişilikti. Helalinden, yapmadığı iş kalmamış, nafakasını çıkarmak için, yük taşımaktan figüranlığa, Almanya'da işçilikten, gazinoculuğa birçok iş kolunda çalışmıştır. Almanya'da Samsunlu olan hanımıyla tanışmış ve evlenip Türkiye 'ye dönmüştür.
Figüranlık ve gazinoculuk dönemindeki ilişkilerini daima sıcak tutan Zaza Cemil, Rahmetli Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Hakkı Bulut, Eşref Kolçak gibi sanatçıların dostluklarını kazanmıştır.
Artık, Palulu Zaza Cemil, uzun yıllar Malatya'da ki duruşuyla davranışlarıyla, insanlara sevgi ve saygısıyla, bizlerden biri olmuştur.
Yine birçok değerimizi andık ve sizlere de hatırlattık ...
Ölenlere rahmet diliyorum, ruhları şad olsun...
Cemil ağabeyime de uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum...
Selam olsun Malatya’mın güzel insanlarına...
Kutluyorum