ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161
Atilla Kantarcı
Atilla Kantarcı
Yazarın Makaleleri
ZALATACILAR (SALATACILAR)
Lokanta, kebapçı, pastane derken zalatacıları anlatmamak olmaz... Malatyalıların çoğunun birbirini tanıdığı, birbirlerine gülümseyip selam verdiği, esnafın evde yapılan yemekleri sefer tasıyla “tükanına” götürüp komşusuyla paylaştığı, insanların “g
CEMAAT KURMA
Eskiden insanların arasındaki anlaşmazlıklar, sorunlar mahkemeye gitmeden, sayılan, sevilen güvenilir insanların oluşturduğu "cemaat veya şeriat" denilen bir meclis tarafından çözülürdü. Aşağıda anlattığım olay tamamen gerçek ve yaşanmış bir olaydır. Babamı
PASTANELERİMİZ
Geçtiğimiz haftalarda 1960 lı yılların lokanta ve kebapçılarını anlattım. Şimdi kebabın üstüne bir tatlı iyi gider diyelim ve o yılların pastanelerini anlatalım: Tatlı ve pasta salonu yazıma Kışla caddesinde, Kitapçı Haşmet'in hemen yan tarafındaki Gaziantep past
MALATYA RADYOSU
Burası Şehit Kemal Özalper Erkek Sanat Enstitüsü Eğitim Radyosu, kısa dalga 43 metre 7025 kilosaykıl. Bugünkü sabah yayınımıza başlıyoruz ... Bu anonsu hatırladınız değil mi? Gençlik yıllarımızın sayılı eğlencelerinden biri olan mahalli radyomuzun açılışını ya
BELEDİYE BAŞKANLARININ DİKKATİNE
Dün sevdiğim bir dostumla, televizyon vericilerinin olduğu fakat verici çöplüğüne döndürdüğümüz, görüntü kirliliği oluşturan Yıldıztepe’ye çıktık. Tüm Malatya’lıların ve Malatya’ya gelen tüm misafirlerin görmesi gereken müthiş bir manzarayla kar�
MAZİDEKİ LEZZETLER. (2)
Bir önceki bölümde şehrimizin lokantalarından bahsetmiştim, bu bölümde kebapçı ve yöresel lezzetlerimizi yapan yerleri hatırlatmaya çalışacağım. Sanıyorum ilk sırayı Afaf'lar Cegetinin başındaki Hacı ve Adıgüzel Çakı kardeşlerin çalıştırdığı Çakı kebap s
MAZİDEKİ LEZZETLER.
Malatya'yı anlattığım seride bugün mazide kalan ve iz bırakan lokantalarımızı hatırlatayım istedim. Altmışlı yılların tartışmasız en lüks ve günümüz restoran anlayışına uyan lokantası Kantar lokantasıydı. Kantar Palas oteli altındaki lokanta, geniş mekanı,
TABELACILAR
Babacan diye çağırırlardı onu, Adı mıydı, soyadı mıydı Babacan, yoksa tavırları mıydı Babacan olan, kimse bilmiyordu veya en azından ben bilmiyordum. Tek hatırladığım kısa boyuna rağmen bu ses bu adamdan nasıl çıkıyor diye düşündüren tok, davudi ve gür sesiydi.
HAYRETTİN ABACI'NIN ANISINA
Bu kadar yazı yazıp da Tecde ile ilgili bir yazı yazmamak, kendini daha fazla yıpratmamak için, çok sevdiği Malatya'yı terk edip İzmit'e yerleşen avukat Hayrettin Abacı büyüğümüze saygısızlık olur diye düşündüm. Hayrettin Abacı Tecde nin yeşil kalması için müca
KIŞLA CADDESİ
60'lı yıllarda Malatya ekonomisinin kalbi sayılabilecek yerlerin başında Atatürk (Kışla) caddesi gelirdi. Baha Bey gibi eczacılık mesleğinin duayeninin, Berber Ziya gibi bir palavra ustasının, Barbaros gibi lafını esirgemeyen ilginç kişiliğin, Mamılo gibi bir velinin, saz
İRAN BAYRAĞI
2010 yılında 91 yaşında kaybettiğimiz, yakın tarihimizin en önemli tanıklarından Malatya tabiriyle “teberik” diyebileceğim Osman Çağlı (Mıh Osman) ile ilgili ölüm gününde yayınlayamadığım daha önce yazdığım bir yazımı affınıza sığınarak
GÜLMEK LAZIM
Gülmek bulaşıcıymış diyorlar. Doğru mu sizce? Geçenlerde bir sosyal deney izledim: Bir genç elinde tabletiyle metroya biniyor ve direklerden birine yaslanıp, tabletinden bir şeyler seyredip önce gülmeye sonra kahkaha atmaya başlıyor. Çok değil üç dakika sonra me
BÜYÜK BAŞKAN NURETTİN SOYKAN RUHUN ŞAD, MEKANIN CENNET OLSUN...
Artvin’den, maddi imkansızlıklar nedeniyle Malatya Doğanşehir, Reşadiye köyüne göç etmek zorunda kalan bir ailenin hikayesidir bu... 1927 yılına gelindiğinde, mensucat fabrikasında gece vardiyasında işçi ola
KORONAYA BİR DE BU AÇIDAN BAKALIM.
Yüce Allah Bakara suresinin 216. ayetinde” Hayırlı gördüğünüz bir çok şey sizin için hayırsız, hayırsız gördüğünüz bir çok şey de sizin için hayırlıdır, Allah bilir siz bilmezsiniz” diyerek, olaylara tek taraflı bakmanın yanlışlığını vurgulamaktadır.
RAMAZAN GELDİ HOŞ GELDİ
Bizim çocukluk ve gençlik yıllarımızda Ramazanlar şimdiye göre daha fazla coşkuyla karşılanırdı.  Şimdiki gibi beş yıldızlı otellerde, lüks lokantalarda sadece gösteriş için hepsi zenginlerden oluşan güruha iftar yemeği veren, sonradan görmeler, p