Aynur Koç/Necati Gungor
21 Mart 2012 ·
Sevgili Necati , Malatya için dün ilettiğim resim benim mailimde senin duvarında okuduğum kadarıyla dostları da etkiledi . Aşağıdaki yazıyı yine senin duvarında paylaşmak istedim. Hürriyet Seyahate yazdığım yazının Aslantepe ile ilgili kısmı, çektiğim resimlerden birini de ekledim...Kültür Mirası'nı korumayan ülkeler arasında herhalde ön sıralarda yer alıyoruzdur...
ASLANTEPE HÖYÜĞÜ
''Sabahın erken saatinde asistan Ahmet’le yola koyuluyoruz. Önce 15 dakikalık mesafedeki Orduzu Beldesi sınırları içindeki Aslantepe Höyüğü’ne gideceğiz. Yol boyunca ören yerini gösteren tek bir tabeleya rastlayamıyoruz. Etrafı eğriti tel örgüyle çevrili kazı alanını sora sora buluyoruz. Güvenlik görevlisini dün Malatya Arkeoloji Müzesi’nden arayıp burayı gezebilmemiz için ismimizi vermişler. Rahatça içeri giriyoruz. Kazı çalışması bu yıl henüz başlamamış olduğundan arkeologların çalışma yerleri dağınık ve düzensiz görünüyor. Bir kenarda kazıdan çıkarılmış numaralanmış, kırık , onarılmayı , bütün hale getirilmeyi bekleyen onlarca parça üst üste atılmış halde kutulara konmuş. Görüntü içimi acıtıyor.
Önce 40 metre yüksekliğindeki saray kalıntısının bulunduğu tepeye çıkıyoruz. 360 derecelik açıyla Malatya Ovası tüm görkemiyle karşımızda. Beydağları’nın tepesi hala karlı, uçsuz bucak ova yemyeşil görünüyor. Dağın eteklerinde bulunan bahçelerdeki beyaz çiçek açan kayısı ağaçlarını buradan göremiyorum ama hissediyorum. Birden aklıma aşağıdaki açık ve korumasız şekilde duran parçalar geliyor. 500 kiloluk lahitlerin bile rahatlıkla yürütüldüğü ülkemizde, Aslantepe’den bir anı ile ayrılayım diyen ziyaretçinin çantasına bir parça atması o kadar kolay ki… Bu denetimsizlik beni üzüyor.
Halihazırdaki Kazı Başkanı , İtalya La Spienza Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nde görevli Prof.Dr.Marcella Frangipane. 1961 yılında kazı başkaları tarafından başlatılmış, aradan geçen uzun süre içinde kazının hala sonlandıramamış olmasına anlam veremedim, eminim tamamı gün ışığına çıkarılsa yer yerinden oynayacak.
Aslantepe’nin açık hava müzesi olarak projelendirildiği söyleniyor. Buna göre ; ören yeri girişine aslı Ankara Medeniyetler Müzesi’nde bulunan aslanlardan iki adet replikası sağlı sollu konulacak, Hititlilerin günlük yaşamları , giysileri ve objeleri ile o günkü ortam yaratılacak. Umarım bu proje gerçekleşir ve buraya ilgi artar. Dünyanın ilk devleti burada kurulmuş, aristokrasi ilk burada ortaya çıkmış, , ilk saray kalıntısı ve ilk kılıçlar burada bulunmuş. Bu derece önemli olan Aslantepe Höyüğü’nden umduğumla bulduğum farklı olarak garip bir şekilde ayrılıyorum . Tesellim, hem Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde hem de Malatya Arkeoloji Müzesi’nde buradan çıkarılmış şahane eserleri n koruma altına olması. İtalya’ya götürülen eserler var mıdır? Bilemiyorum'''…